Bazı bebeklerin, anne karındaki pozisyonlarının doğum anında makat duruşunda olduğu görülür. Peki bu durumda sezaryen tek çare midir? Anne adayları, doğum yaklaştıkça bebeklerini, hangi hastanede, ne şekilde doğuracağını planlamaya başlar. Anne adayları doğumun nasıl olacağı hakkında düşüncelere daldığında, son anda bebeklerinin, başlarını yukarıda tutarak tüm planları alt üst edebileceğini akıllarına getirmezler. Hamile kadınların yüzde 3 – 4’ünde bebek başıyla dışarı çıkmayı yeğlemez, yani doğum kanalına poposuyla ya da ayaklarıyla girer.
Erken gebelik haftalarında makat geliş oranları daha yüksektir. Hatta 28. gebelik haftasına kadar, bebeklerin yüzde 50’sinden fazlası makat gelişi pozisyonundadır. Doğum anına kadar bu bebeklerin çoğu normal pozisyonu alır, yani doğum kanalına başıyla girer. Peki, ya bebeğin pozisyonu düzelmezse? Uzmanlar, makat gelişinde durum değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, doktorun olası bir makat doğumun gidişiyle ilgili en ufak bir kuşkusu varsa sezaryen yapılması gerektiğini, ancak doğum ilerlemişse makat doğumun denenebileceğini belirtiyor.
Bebek Anne Karnında Neden Ters Durur?
Makat gelişinin nedenleri erken doğum, çoğul gebelik, miyom ve plasenta previa gibi doğum kanalı tıkanıklıkları, rahim anormallikleridir. Daha önceden geçirilmiş rahim ameliyatları da makat geliş şansını artırabilir. Anne karnındaki bebekte görülen anormalliklerde bu nedenler arasında yer alır.
Makat Gelişte Doğum Süresi Uzar
Normal doğumda ilk önce bebeğin başı doğum kanalına girer. Bebeğin vücudunun en büyük bölümü başıdır. Bu nedenle rahim ağzı, bebeğin sert olan başının baskısıyla daha kolay açılır. Makat gelişinde ise ilk önce popo ya da ayaklar doğum kanalına girer. Yumuşak ve pütürlü bir yüzey oluşturan bebek poposu serviksin (rahim ağzı) daha geç ve zor açılıp, doğum stresinin uzamasına yol açar.
Ayak gelişinde su kesesi açıldığında kordon sarkmaları görülebilir. Makat gelişinde, gövde doğum kanalından geçtikten sonra arkadan gelen baş bu kanalda takılıp bebeğin doğum sırasında ölmesine sebep olabilir. Bunun önlenmesi için bazı özel doğum teknikler ve manevralarla doğum yaptırılır.
Makat geliş doğumlarda hekim tecrübesi önemlidir
Makat gelişi, baş gelişine göre daha tehlikelidir. Bu nedenle doğum anına kadar normal pozisyona girmeyen bebek, tecrübeli doktorlar tarafından doğurtulmalıdır. Çünkü, makat gelişinde bebeğin ters çevrilmesi yani normal pozisyona getirilmesi olarak adlandırılabilecek bir manevra yoktur. Ancak makatta dönme eğilimi olabilecek yan gelişlerde anne karnındaki bebek, “internal podalik” (rahim içerisinde ayak tutulması ve bebeğin çevrilmesi) ya da “ekstenal sefalik” (rahmin dışından, karın ön duvarından başın hissedilerek çevrilmesi) denilen manevralarla makat ya da baş gelişine çevrilerek doğurtulabilir.
Makat Gelişte Sezaryen Şart Mı?
Doğumdan önce anne karnındaki bebeğin ağırlığını ve annenin kemik çatısının büyüklüğünün doğum için yeterli olup olmadığı incelenmelidir. Özellikle fetal başın büyüklüğü ve duruşu doğumun nasıl yapılması gerektiği konusunda doktorlara bilgi verir. Bacakların pozisyonu da doğum şeklini belirlemede önemlidir.
Anne karnındaki bebeğin ayaklarının poposunun altında, başa değecek şekilde bitişik ya da bağdaş olması doğum akışının belirlenmesine yardımcı olur. Ancak bu bilgiler edinildikten sonra doktor doğumun ne şekilde gerçekleşebileceğine karar verebilir. Bebeğin doğum kanalında takılma riski varsa, anne ve bebeğin sağlığını tehlikeye atmamak için sezaryen uygulaması tercih edilir. Eğer;
- Anne karnındaki bebek 37 gebelik haftasından küçük, 42 gebelik haftasından büyükse
- 2000 gramdan hafif, 3800 gramdan ağırsa
- Fetal baş arkaya doğru yatıksa
- Fetusun boynunda kordon dolanması varsa Bebek, ayak ya da birleşik gelişi ise
- Annede belirgin doğum kanalı darlığı varsa sezaryen önerilir.
Makat Gelişte Doğumun Gerçekleşmesi
Doğumda baş yerine önce ayaklar doğum kanalına girerse, sezaryen tercih edilmelidir. Çünkü serviksin esnemesi güç olduğundan doğum uzayabilir. Makat doğumda sıkça uygulanan yöntemlerden biri de bacakları ve gövdesinin alt yarısı çıkana kadar bebeğin, normal doğmasına izin vermektir. Bundan sonra lokal anestezi yapılır, baş forseps ile ya da forseps olmadan çıkartılır. Eğer doğum kanalına ilk önce bebeğin poposu girerse, annenin doğum kanalı erken ve geniş bir epizyotomiyle kesilerek genişletilir. Böylece doğum uzmanı bebeği kavrayarak çıkmasına yardımcı olur.
Her iki doğum şeklini de gerçekleştiren kadınlar arasında yapılan araştırmalar makat doğum ile baş gelişi doğum arasında bebeğin ilerideki yaşamını etkileyebilecek önemli bir fark olmadığını göstermiştir. Bu araştırmalarda, kadınların, makat gelişinde bebeğin poposunun çıkması için iki misli güç harcamaları gerektiği sonucu çıkmaktadır.
Uzmanlar, “Uygun koşullarda, hastanın durumu ve seçimi ortaya konduktan sonra normal doğum ile sezaryen arasında hiçbir fark yoktur” diyor. Anne adayı, normal doğum öncesi uzun ve sıkıntılı anlar yaşar. Doğum sonrasında kısa sürede iyileşir ve günlük aktivitelere daha kolay uyum sağlar. Sezaryende ise doğum öncesi sıkıntı yaşanmaz, ama onun yerine doğum sonrasında operasyondan kaynaklanan bütün komplikasyonlar görülebilir, hastanın normal yaşantısına ve günlük aktivitelerine dönmesi daha uzun süre alır.
Sezaryen mi normal doğum mu?
Avrupa ve Amerika’daki bilim adamları şu anda bu sorunun yanıtını araştırıyorlar. Bu nedenle sonuçların açıklanması biraz zaman alabilir. Fakat bazı bilim adamları, tüm riskler ortadan kaldırıldığı takdirde normal doğumun sezaryene oranla daha sağlıklı olduğunu savunuyor. Ancak günümüzde gerek anne babalar gerekse hekimler çocukta oluşabilecek herhangi bir sağlık riskine karşı sezaryenle doğumu tercih ediyorlar. Günümüz tıp teknolojisi sezaryenle doğumu çok kolaylaştırdığından ve bebek en az riskle dünyaya geldiğinden en doğru tercih sezaryen olsada; sezaryenin bir ameliyat olduğunu ve ristleri olduğu unutulmamalıdır.
Sezaryen doğumları artıyor
Türkiye’de sezaryen oranları gittikçe artıyor. Bunun nedeni sezaryende cerrahi teknik, anestezi olanakları ve ameliyat sonrası bakımın gelişmiş olmasıdır. Özellikle kendini doğum için hazır hissetmeyen ve daha geç yaşlarda hamile kalan kadınlar için sezaryen iyi bir alternatif. Ülke ekonomisi değerlendirildiğinde ise normal doğum daha avantajlıdır. Ayrıca sezaryenin bir ameliyat olduğu ve bir ameliyatta ortaya çıkabilecek riskleri taşıdığı unutulmamalıdır.
1980 – 90 yıllarında ABD’de sezaryen doğumlarda patlama görüldü. Sezaryenin ülke ekonomisini olumsuz etkilediği anlaşılınca, 1990 yılında bunun azaltılması için çalışmalara başlandı. Endikasyonlar sınırlandı, normal doğumu destekleyici yayınlar artırıldı. Hatta ilk doğumunu sezaryenle gerçekleştiren kadınlara normal doğum yaptırılıp, bunun hiçbir şeklide zararlı olmadığı anlaşıldı. Türkiye’de ise sezaryen oranları 1990’dan sonra arttı. Günümüzde ise doğumların önemli bir bölümü sezaryenle gerçekleşmektedir.
Sağlıcakla Kalın.