Lohusalık, gebelikte meydana gelen anatomik ve fizyolojik değişikliklerin, doğumdan sonra tekrar eski haline dönmesidir. Anne sağlığı için son derece önem taşıyan bu süreçte, doğum sonrası muayeneleri ihmal edilmemelidir.
Doğum sonrası kanamaları
Lohusalık döneminde, özellikle ilk 24 saatte görülür. Bu kanamalar normal doğumda ya da vakum gibi müdahaleli doğumlarda meydana gelen çeşitli yırtıklar ve rahmin sertleşmemesi sonucu ortaya çıkarlar. Doğum hekimleri, kanamaların takibi açısından büyük bir titizlik ve dikkat içindedirler. Kanamanın artması durumunda, rahmi kasıcı ilaçlar, dikiş yerlerinin kontrolü, kan sayımının takibi, dikkat edilen noktalar arasındadır.
Göğüs başı için E vitamini yağı
Lohusalıkta göğüs başı bakımı ve emzirme, annenin özen göstermesi gereken konulardan biridir. Emzirme sırasında birtakım iltihaplar, yaralanmalar oluşabilir. Annenin, bebeğini emzirdikten sonra göğüs başını ıslak göğüs bezi ile kapatması son derece yanlıştır. Emzirmenin ardından bu bölgenin kurutulması gerekir. Püf noktası, göğüs başının açık havada ya da bir fön makinesiyle kurutulmasıdır. Daha sonra üzerine E vitamini yağı, kanama veya çatlaklar varsa doktorların önerdikleri kremlerin sürülmesi gerekir. Özellikle E vitamini yağı, her emzirmeden sonra sürüldüğünde büyük fayda sağlar.
Fazla süt boşaltılmalı
Sütün çok bol olduğu durumlarda, emzirme aralarındaki süre uzarsa, süt mutlaka boşaltılmalıdır. Aksi takdirde göğüs kızarır, sertleşir ve enfeksiyona doğru bir meyil başlar. Bu durum çok küçümsenirse “Mastit” denilen göğüs iltihabı tablosuna yol açabilir. Mastit, özellikle sütün boşaltılmadığı göğüslerde görülür. Bu yüzden, emzirme araları uzunsa ve göğüs sertleşmişse önce sıcak kompres yapılıp pompalarla sütün boşaltılması gerekir. Göğüs gergin, içi süt dolu ve kırmızı şekilde uzun saatler kalmamalıdır. Lohusaların, sütün pompayla boşaltılması yüzünden bebeklerinin aç kalabileceği endişesine kapılmaları yersizdir. Çünkü boşaltma işleminden sonra, aynı miktarda süt üretime başlar. Bu yöntemle şikayetler geçmezse, hemen bir doktora başvurulmalıdır. Bu sorun hafife alınırsa apse oluşumuna ve cerrahi müdahaleye neden olabilir. Antibiyotik tedavisine rağmen sorun geçmiyorsa, yine doktorun tavsiyesi ile sütü kesmek gerekebilir.
Lohusalık depresyonu
Lohusalık, yeni bir hayatın başlangıcı ve yeni bir sorumluluktur. Bu sorumluluğa bir de doğum yorgunluğu eklenince, “Doğum sonrası depresyon” denilen bir tablo oluşabilir. Özellikle ilk kez doğum yapmış genç annenin bu telaşını anlayışla karşılamak gerekir. Depresyon, doktor-hasta diyaloğunun iyi kurulması ve aile bireylerinin yardımıyla atlatılabilir. Lohusaya, bunun mutluluk verici bir sorun olduğu anlatılmalı, sorularına sevecen bir yaklaşımla cevap verilmelidir. Ancak buna rağmen lohusanın depresyonu giderek ağırlaşıyorsa, psikiyatrist desteği gerekir.
Süt için sulu gıda
Lohusalar, sütlerinin bebeklerini beslemediği endişesine kapılabilirler. Ancak bu yersiz bir korkudur. Anne sütünün besleyip beslemediğinin en iyi göstergesi, sütün rengi ya da kıvamı değil, çocuğun aldığı kilo ve gelişimidir. Lohusaların, sütün artması için fazla besin almaları, kilo almalarından başka bir işe yaramaz. Süt üretimi, genellikle genetik temele dayanır. Çok fazla besin alınmasına rağmen süt gelmeyebilir. Annenin süt üretiminin çoğalması için özellikle sulu gıdaların fazla alınması gerekir. (Meyve suyu, komposto vb.)
Vajinal akıntıya dikkat
Lohusaların meme bakımı kadar vajinal akıntıların takibinde de bilinçli olmaları önem taşır. Gebelik süresince yaklaşık meme hizasına kadar gelen rahim, doğumdan sonra tekrar normal haline döner. Rahmin küçülmesi sırasında “Loşi” denilen normal bir vajinal akıntı görülür. Loși akıntılarının rengi başlangıçta kırmızıdır. Bu renk daha sonra kahverengi, sarı ve beyaza dönüşür. Kendine özgü bir kokusu vardır. Doğum sonrası vajinal akıntı miktarı giderek azalan ve rengi giderek açılan bir karakterde olmalıdır. Ancak akıntı açık bir renge dönüşmüyorsa, kırmızı ve parça parça kanama oluyorsa, vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Kötü kokulu bir akıntı varsa ve ateş 38 derecenin üstüne çıkıyorsa, bir enfeksiyondan şüphelenilmelidir.
Bel ve karın egzersizleri
Doğumdan sonra gebeliğe bağlı bel ve karın ağrıları yaygın olarak görülür. Bu rahatsızlıkların en önemli tedavilerinden biri egzersizlerdir. Bel ve karın kaslarını çalıştırıcı egzersizler, vücudun toparlanmasını sağladığı gibi ağrıların tedavisinde de önemli rol oynar. Sezaryenle doğum yapan annelere ise bu egzersizler bir ay sonra verilir.
İdrar kaçırma, utanılacak bir sorun değil
İdrar kaçırma, lohusalıkta karşılaşılan önemli sorunlardan biridir. Özellikle normal doğumlarda ıkınma süreci uzun sürmüşse, vajina yapısı bir miktar daha bozulabilir. Birçok lohusa, bu şikayetini doktoruna iletmekten kaçınır. Ancak bu sorun dile getirildiği takdirde, mesane kaslarını çalıştırıcı bir jimnastik programı önerilir. Jimnastik programı düzenli olarak uygulanıldığında, şikayetin kısa sürede giderilmesi mümkündür.
Dikiş alanı temiz tutulmalı
Lohusalıkta ameliyat bölgesinin takibi çok önemlidir. Anne normal doğum yapmışsa, vajinadaki “Epizyotomi” denilen dikiş alanı mutlaka takip altına alınmalıdır. Doğumdan sonra epizyotomi bölgesinde enfeksiyon oluşabilir. Lohusanın ameliyat yerinde kızarıklık, akıntı, ağrı gibi şikayetleri varsa ve ateşi 24 saat arayla 2 kez 38’in üstünde sabit kalıyorsa, vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Enfeksiyon birikim yapmışsa, boşaltılması gerekir. Lohusalara, bu sorunla karşılaşmamaları için epizyotomi bölgesinin her tuvaletten sonra bir hafta süreyle antiseptik solüsyonla silinmesi tavsiye edilir.
Hemoroidler sıkıntı yaratabilir
Bazı gebelerde oluşan hemoroitler, özellikle normal doğumlarda ıkınmaya bağlı olarak, sıkıntı yaratabilir. Hemoroid tedavisi için hemoroit kremleri ve sıcak oturma banyoları önerilir. Kabızlığı önleyici ilaçlar da kullanılabilir. Ancak çok şiddetli ağrı yapıyorsa ve şikayetler bu tedavi ile geçmiyorsa derhal doktora başvurulmalıdır.
Sağlıcakla Kalın.