Lohusalık döneminde özellikle anne üzerinde hem fiziksel hemde ruhsal bir baskı oluşur. Evde geçirilen ilk haftalar, bebek için olduğu kadar genç anne içinde çok önemlidir. Çünkü annenin, yaşadığı hamilelik dönemi ve doğumun sıkıntılarından sonra kendini toparlanmaya ihtiyacı vardır. Vücut doğum sırasında yasadıklarından sonra, bir de doğum sonrası aşırı çaba göstermek zorundadır. Hormonlar hamilelik döneminden önceki düzenlerine geri döner, rahim kendini yeniler, yaralar iyileşmeye haşlar, sütün gelmesi gerekir. Ancak bütün bunlar, anlatıldıkları kadar kolay ve çabuk gelişmez.
Doğumu yaşamadan önce doğum anını olduğu kadar sonrasını da düşünmelisiniz. Belki bir akrabanız, anneniz ya da arkadaşlarınızdan biri size doğumdan sonra ev işlerinde yardımcı olabilir. Hatta eşiniz bile yıllık iznini kullanarak size bu konuda yardım edebilir.
Eğer aileler bir şeylerle meşgulse ve yardım için zaman ayıramıyorlarsa, doğum sonrası size evde yardım edebilecek bir bakıcı araştırın. Böylece hem siz, hem de bebeğiniz bu dönemi daha kolay atlatırsınız.
Eğer doğumunuz sorunlu geçerse ve lohusalık döneminde özel bir bakıma ihtiyacınız olursa, bil durumda bir hemşirenin yardımını da alabilirsiniz. Hatta böyle bir ihtimali de göz önünde bulundurarak, doğumdan önce, eve gelen özel bakım hemşirelerini de araştırmanız gerekir.
Lohusalıkta Enerji İçin Sessizlik
Yorgun ve telaşlı geçen doğumun sonunda, ihtiyacınız olan en önemli unsur sessizlik. Bu nedenle, imkan bulduğunuz sürece yatakta dinlenin. Özellikle de ortalama 3. günde gerçekleşen, süt üretiminin başladığı dönemde dinlenmeyi ihmal etmeyin. Çünkü vücut süt üretmeye başladığında, bol miktarda enerji kaybeder. Yeniden enerji toplamanın da tek yolu dinlenmektir. Dinlenme evresi, anne kendini yeniden enerjik hissedene kadar devam etmelidir.
Bu dönemde, bebeğinizi görmek ve sizi kutlamak üzere gelen misafirlerinize hiç çekinmeden yorgun olduğunuzu söyleyebilmelisiniz. Ayrıca, misafiriniz geliyor diye yataktan kalkıp, pasta, börek hazırlamaya çalışmamalısınız. Gelen misafirlerinize bir şeyler sipariş edebilir ya da onlara kendinizi çok yorgun hissettiğinizi çekinmeden ifade edebilirsiniz.
Lohusalıkta Kendinizi Sıcak Tutun
Mevsim ne olursa olsun kendinizi mutlaka sıcak tutmaya özen gösterin. Ancak kanamanız varsa, kendinizi sıcak tutma konusunda abartılı hareket etmemeli, sıcak oturma banyolarından ya da sıcak su torbalarından kesinlikle kaçınmalısınız. Bu dönemde, yeni doğan bebeğinizi yanınızda yatırmanızda hiçbir sakınca yok. Aksine bu şekilde bebeğiniz, anne sıcaklığı ile daha huzurlu bir uykuya dalar. Böylece siz de, bebeğiniz her ağladığında sıcak yatağınızdan kalkmak zorunda kalmazsınız.
Lohusalıkta Bitkisel Yağlarla Gelen Güzellik
Haftada 2-3 kez uygulayacağınız masajlar, karnınızın eski biçimini almasını sağlar. Bu yağlarla karına uygulanan masaj, karın kaslarını güçlendirir. Buğday tohumu yağı ya da arpa yağı, bu masaj için oldukça uygun olabilir.
Lohusalıkta Bitki Çaylarının Mucizesi
Lohusalık döneminde içilen bitki çayları, vücudunuzun kendini toparlamasını hızlandırır. Aslanpençesi çayı; doğumdan sonra hormonlarınızın yaşadığı değişimi daha kolay atlatmasını ve eski düzenine dönmesine yardımcı olur. Ahududu yapraklarının çayı, doğumdan sonra bağırsaklarınızın eskisi gibi çalışmasını sağlar. Çobançantası çayı, rahminizin kendini onarmasını kolaylaştırır. Ancak doğum sonrası sancılarınız varsa, bu çayı pek fazla içmemelisiniz. Çünkü çobançantası çayının karın ağrılarını çözücü bir özelliği vardır. Bu nedenle çobançantası çayını günde iki bardaktan fazla içmemelisiniz.
Adaçayı; eğer meme başınız süt çıkışı sırasında acıyorsa, size iyi gelecektir. Bu çay sütünüzü azaltarak, ağrılarınızı hafifletir. Anason, rezene ve kimyon çayları ise süt üretimini artırır.
Lohusalıkta Oturma Banyoları
Oturma banyoları sadece lohusalık dönemi için değil, her zaman yararlıdır. Oturma banyosu yapmak, kişinin ruhunu ve cildini dinlendirir. Lohusaların oturma banyosunda dikkat etmesi gereken en önemli nokta ise, doğum sonrası ilk günlerde, su ısısının ılık (en fazla 32 derece) olmasıdır. Eğer suyun ısısı 32 dereceden yüksek olursa, bu durum anneye yarardan çok zarar verebilir.
Lohusalıkta Emzirirken Dikkat Edin
Meme uçlarınızın yara olmasını engellemek için pamuklu ya da ipekli sutyen kullanmalısınız. Emzirme dönemleri için özel olarak imal edilen, kapaklı sutyenlerden kullanıyorsanız, bunların bedeninize tam olarak uygun olmasına dikkat etmelisiniz. Sıkı ve küçük sutyenler, göğüslerinize baskı yaparak, zarar verirler. Bedeninizden büyük olan sutyen ise göğüslerinize tam olarak oturmadığından, koruma görevini yerine getiremez. Ayrıca emzirme nedeniyle ağırlaşan göğüsler, gevşek olan sutyenden destek alamadıkları için hassaslaşır ve acır.
Lohusalık döneminde ve hatta bebeğiniz memenizi emdiği müddetçe, meme uçlarının bakım ve temizliğine dikkat etmelisiniz. Göğüslerinizde ağrı varsa, bu durum fazla gelen süt miktarından kaynaklanabilir. Bundan kurtulmak için sütünüzü özel süt pompalarıyla sağarak, biberona doldurabilirsiniz. Böylece göğsünüzün yükü hafifleyeceğinden, hassasiyeti de azalacaktır. Göğüslerinizi enfeksiyonlara karşı korumak için (özellikle emzirmeden önce) sık sık ellerinizi yıkamanız gerekir.
Lohusalıkta Hamilelik Öncesi Eski Biçiminizi Kazanmanın Yolları
Eski formunuza geri dönebilmek için yapacağınız egzersizler, sadece estetik olarak değil, sağlığınız açısından da yararlıdır. Doğumdan sonra egzersiz yapmamanız durumunda, menopoz dönemine girdiğinizde rahim sarkması ve idrar yolları sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bu nedenle size basit bir egzersiz öneriyoruz: Kalçanızı bir süre gerin ve gevşetin. Bu hareketi düzenli olarak tekrarlayın. Doğumdan sonra yaklaşık olarak 3 ay kadar kesinlikle ağırlık kaldırmamalısınız. Böylece leğen bölgenizin çok fazla gerilmesini önleyebilirsiniz.
Lohusalıkta Duş Alarak Canlanın
Suda uzun süre durmanız göğüslerinizi hassaslaştırabilir. Ancak sıcak-soğuk duşları, kan dolaşımınızı hareketlendirerek, kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Duş alırken banyo köpüğü veya sabunun meme uçlarına değmemesine dikkat edin. Eğer varis sorununuz varsa, bacaklarınıza her gün şok duşu yaptırın. Gözyaşlarınızı özgür bırakın.
Ancak doğumdan 4-5 gün sonra, yani doğum sıkıntılarınız biraz hafifleyince duygularınızdaki yoğunluğun da farkına varırsınız. Kendinizi sıkarak gözyaşlarınızı engellemeyin, bırakın aksınlar. Sizi bu duruma sokan tek neden; gebelik ve doğum sonrasına uyum sağlamaya çalışan hormonlarınızdır. Bir süre sonra ise yaşanan bu heyecan yavaş yavaş yorgunluğa dönüşür. Bebeğiniz sizi uykusuz bırakabilir, kardeşi yeni doğan bebeği kıskanabilir. Bu tür sorunlarla kendinizi kötü hissettiğiniz durumlarda, eşinizin ve yakınlarınızın yardımına başvurun, yaşadıklarınızı onlarla paylaşarak, rahatladığınızı göreceksiniz.
Sağlıcakla Kalın.