in

Kocam Çok Sorumsuz, Kocamı Nasıl değiştirebilirim?

Gönderi paylaş:

Birçok kişi eşlerinden “Şöyle olsaydı.”, “Böyle yapsaydı. Bu şekilde konuşsaydı.” gibi şikâyetlerde bulunurlar. Hatta bazı kişiler eşlerine bu istekleri kabullendirmeye bile çalışırlar. Karşısındaki kişinin, değişme gösterdiği takdirde, birçok şeyin düzeleceğini anlayamamasına sinirlenirler. Bütün bunların yanında; onca çabaya rağmen eşinin aynı kalması, kadında bütün umutları yıkar.

Bazı çiftler arasında, eleştirilen hatalı davranışların listesi uzundur. Kadınları ilgilendiren kısımda, düzeltilmesi gereken dört erkek tipi şöyledir;

  • Sadece işini ve bu alanda ilerlemeyi düşünen, ailesini geri plana atan kariyer düşkünü iş adamı tipi,
  • Yapılması gerekenleri inatla görmeyen ve hiçbir şeyle ilgilenmeyen, düşüncesiz ve ihmalkâr erkek tipi,
  • Sadece kendi istekleri üzerinde duran, egoist erkek tipi,
  • Hiçbir şekilde sorumluluk almak istemeyen, yetişkin çocuk erkek tipi.

Çoğunlukla kadınların şikâyetleri kız arkadaşlarında büyük anlayış görür, fakat yine de bu eleştiriler evde büyük patlamalara yol açar. Israrla değiştirme çabaları neredeyse hiç başarıya ulaşmaz, aksine ters tepki yaratır. Böyle bir tartışma sonrasında hayal kırıklığı ve öfke o kadar büyüktür ki, kadın bir sonraki değiştirme çabalarında konunun üzerine daha fazla inatla gider.

Şayet erkek, mesleğinden ötürü ailesini ihmal eder, bütün ev işlerini eşinin üzerine bırakır ve hatta ufacık bir ilgiyi bile fazla görürse, ne yapılabilir? Böyle bir durumda kadının eşinden değişmesini istemesi yanlış mıdır?

Eşinizde Ne İstediğinizi Nasıl İfade Ettiğiniz Çok Önemli

Bu konuda bir uzman şöyle diyor: “İstekleri dile getirmek tabii ki doğrudur. Fakat hiçbir kişi eşinden, sırf düzeltmek amacıyla değişmesini bekleyemez. Değişmeyle ilgili her iki kişi de aynı fikirde olmalıdır. Böyle durumlar zorlama ile değil, anlaşma ile olur”. Değiştirme isteği çok garip bir durumdur, çünkü zaten kişi eşini kendisi seçer. Bu konuda uzmanların en çok dikkatini çeken nokta; kişinin eşinde özellikle çekici bulduğu özelliklerin, birkaç yıl evlilikten sonra, rahatsız edici bir konuma gelmesidir.

Bunun da sebebi, eşlerin başlangıçta sahip oldukları farklı özelliklerden bir şeyler alabileceklerini düşünmeleri. Çoğu kişi kendinde olmasını istediği özelliğe sahip kişilere aşık olur ve tam olarak bu özelliklerden dolayı da ileride kavgalar çıkar.

Bu durumda kadının kötü niyetle kandırıldığı söylenemez, çünkü kadın sadece eskiden beğendiği özellikleri, zamanla farklı değerlendirmeye başlamıştır.

  • Kadın kariyer düşkünü eşinde, müdürü ve iş arkadaşlarından sonra geldiğini düşünür. Oysa eskiden eşinin kariyer sahibi olmasıyla gurur duymuştur.
  • Bencil ve kendine çok fazla güvenen adam, kadına yeterince duyarlılık göstermez. Fakat eskiden kadın bu erkeği, ne istediğini bildiği ve diğer kişilerin düşüncelerini fazla umursamadığı için çok çekici bulmuştur.
  • Hiç büyümeyen yetişkin çocuk, bütün gününü boş geçirdiği ve hiçbir mesleki inisiyatif göstermediği için, kadının sinirine dokunur. Oysa ilk yıllarda erkeğin bu kayıtsızlığına imrenmiştir. Böyle durumlarda sorun erkekte değil, kadındadır. Sonuçta kişi zorlandığı konularda şikayet eder. Aslında eşi, beraberlik boyunca kadının eskiden beğendiği özelliklerde fazla bir değişim göstermez. Böyle durumlarda kişi, zamanında sevdiği özellikleri neden artık sevmediğini düşünmelidir.

Bunun için sebepler çeşitli olabilir; mesela, kariyer düşkünü adam, kadında terk edilme duygusu ve yalnız kalma korkusu uyandırabilir. Bencil davranışları da kaybetme korkusu yaratabilir. Kadının sahip olmak isteyip de olamadığı, erkeğin kendi başına var olabilme durumuna karşı kıskançlık hissedebilir. Ayrıca erkeğin, ev işlerinde yardım etmemesi yetki konularım gündeme getirebilir ve sadece kötü işlerin kendine kaldığı duygusunu yaratabilir.

Sürekli Eleştirmek ve Suçlamak Çıkmaza Götürür

Uzmanlar eleştiri konusuna şöyle yaklaşıyor: “Partnerler, sorunlar üzerine birbirleriyle konuşmalıdırlar. Fakat bunu yaparken, karşısındaki kişinin herkes gibi kendine has ilgi alanları olduğunu unutmamak gerekir. Sadece partnerinin değişmesi gerektiğini düşünen biri, kavga veya polemik yaratmaktan başka bir şey elde edemez. İyi yürüyen bir ilişkide, kişiler beğenilmeyen özelliklere rağmen, birbirlerini severler ve saygı duyarlar. Özellikle eşinin bazı kişilik özellikleri ile kafada kurgulanan kişinin özellikleri arasında tutarsızlıkların olması çok doğaldır”.

Sürekli sitem eden kimselerin böyle durumlarda pek şansı olmaz. Sürekli olarak karşısındaki kişide suçlanma ve haksız konumda olma duygusunu yaratırlar.

Eşinize “Şöyle yapmalısın.” demektense, “Şöyle yaparsan daha mutlu olurum” demek daha çok anlayış sağlar. Tabii ki başarı garantisi yoktur, fakat kendini ifade etmede biraz değişiklik yapan kimsenin, eşini değiştirme olasılığı diğer biçimlere kıyasla daha yüksektir. Çünkü bu durumda kişinin sa dece karşısındakinden beklentide olmadığı,  kendisinin de değişim için mücadele verdiği izlenimini yaratır. Tabii ki kişinin kendisiyle bazı değişiklik yapması daha zordur, özellikle de konunun doğruluğuna inanıyorsa. Yine de böyle değişimler, sadece eşinde saplanıp kalmaktan daha iyi sonuçlar verir.

Bir uzmanın bu konuda verdiği örnek şöyledir; “Kadın, eşinin fazla çalışmasını sürekli eleştirmesi yerine, bu konudaki sorununun temeline inmesi daha doğru olur. Kadın belki de yalnız kalmaktan, gereksiz bir insan konumuna düşmekten veya bir ev hanımı olarak başkalarının gözünde eşinden daha düşük seviyede algılanmaktan korkuyor olabilir. Böyle duyguları yenmesi için, daha fazla insan ilişkileri kurulabilir ve kendi ilgi alanlarını geliştirebilir. Erkek, kadının kendi başına bir şeyler yapmasından huzursuzluk duyup, beraber geçirilen zamanın az olduğunun farkına varabilir”.

Kadın, Kendine Faydalı Etkinlikler Bulmalı

İkinci bir örnekte; yaşantısının daha da parlak olması için, eşinin mesleki verimini arttırmak isteyen kadın, erkeğin yaşantısını nasıl parlatacağını düşünmeli. Belki daha fazla rahatlamaya, sakinliğe ihtiyacı vardır.

Sadece ev işleri ve çocuk bakımıyla tek başına uğraşan kadın da yaşantısında değişiklikler yapabilir. Öncelikle ne yapmak istediğine karar vermelidir. Bunun yanında kendine şu soruları sorabilir: Sadece evin işleriyle uğraşmaktan memnun muyum, yoksa evin dışında bir işle mi meşgul olmak isterim? O bütün istediklerini yapabilirken, benim sahip olduklarımla yetinmem gerektiği için kıskançlık duyuyor muyum? Davranışları beni neden sinirlendiriyor? Kendimin ciddiye alınmadığımı hissetmemden dolayı mı? Yoksa ilgi alanlarımı canlandırmadığı için mi?

Cevabınıza uygun olarak, kendinize yeni bir program oluşturabilirsiniz. Mesela kendi tercihlerinize, eski arkadaşlıklarınıza veya yeni bir işe yönelebilirsiniz. Bu konuda uzman görüşleri şöyle: “Durum ne olursa olsun, kendi ilgi alanlarınızı değerlendirmeli ve eşinize evde yapması için görevler vermelisiniz. Bu görevler; alışverişe gitmek, çöpleri çıkarmak veya evin bozuk yerlerini onarmak olabilir. Böylelikle sadece eşinizin davranışlarını eleştirmek yerine, ilişkiye dair düşüncelerinizi ilişkinin içine sokmuş olursunuz. Bundan sonraki adım ise, onun işini ne şekilde yapacağına saygı göstermenizdir. Şayet kadın eşinin işini nasıl yapacağına karışırsa, erkekte çalışma hevesi kalmaz ve işini tam anlamıyla yerine getirmez.”

İnsanlar her şeyden bir karşılık bekler. Yaptıkları işe saygı gösterilmesi ve onaylanması bile karşılık niteliğindedir.

Kabul gören bir kişi, işe daha fazla motive olur. Fakat sürekli karalanmaya çalışılan biri, bütün hevesini kaybeder ve istese bile, her şeyden vazgeçebilir.

Sağlıcakla Kalın.

#Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

Yazar: Annemce

Annemce, kadın ve çocuk sağlığı, hamilelik, bebek sağlığı, tüp bebek konularında bilgili uzman kişilerden oluşmaktadır. Sorularınızı Lütfen Yorum Bölümü veya Soru Cevap Forumundan Bizlere İletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir