Bir bebeğin oluşabilmesi için yumurta ve sperm hücrelerinin yumurta kanalında karşılaşmaları gerekir. Bu kadar basit gibi görünen döllenme bir bebek sahibi olmak isteyip de olamayan aileler için gerçekleşmesi arzulanan bir hayal gibidir. Zira hamile kalmak istediği halde kalamayan kadınların yaklaşık olarak 3′ te 1 ‘inde sorun yumurta kanalından kaynaklanmaktadır, yani yumurta ve sperm hücreleri için bir transfer organı niteliği taşıyan tubalar yapışık veya çok kısa olabilirler. Ne yazık ki kısırlık sorununun tüplerden kaynaklandığının anlaşılması tedavide sistematik olarak ilerlenmediği takdirde birçok çift için oldukça fazla zaman alır. Peki, tedavide sistematik ilerleme nasıl olur?
- Öncelikle yapılan spermiogram testiyle erkekte yeterli miktarda ve döllemeye uygun sperm bulunup, bulunmadığına bakılır.
- Daha sonra ultrason, idrar tahlilleriyle kadında yumurtlama olup olmadığına bakılır.
- Üçüncü aşamada ise doktor spermlerin serviks mukozasına ulaşıp ulaşamadıklarını kontrol eder. Bu tetkik için; çift cinsel ilişkide bulunduktan kısa bir süre sonra mukozadan parça alınarak incelenir.
Yapılan bu incelemeler sonucunda kısırlığın nedenine ulaşılamazsa kadına narkoz verilerek yapılan ve basit bir operasyon olan karından incelemeye başvurulur (laparoskopi). Yaklaşık olarak 5 mm uzunluğunda açılan keşiden içeriye doğru aynayı andıran bir aletle girilir. Bu şekilde iç organlar incelenebilir ve yumurta kanallarının, tubaların durumuna bakılabilir. Aynı operasyon sırasında rahime renkli bir sıvı pompalanır ve bu şekilde yumurta kanalının tıkalı olup olmadığı incelenir.
Yumurta kanalının tıkalı olmasının nedeninde genellikle iltihaplanmalar yatar. Ancak iltihaplanmalar kadına her zaman ağrı vermediği için bu durumun fark edilmesi bazen uzun zaman alır. Dolayısıyla bu zaman zarfında yumurta kanalı neredeyse tamamen kapanacak duruma gelir.
Yumurta kanalında sorun bulunan kadınların hemen hemen yarısında bu sorunun düzelerek, yumurta kanalının eski fonksiyonlarına kavuşması o kadar da kolay değildir. Dolayısıyla tedavi için mikrocerrahi ile müdahale gerekebilir. Operasyon 3 – 4 saat kadar sürer ve hasta aynı gün ayağa kalkabilir. Uzmanlar bu durumu operasyon sırasında kan kaybı olmamasına bağlarlar.
Ameliyat koşullarına dikkat!
Tüplerin geçirilmiş operasyon örneğin; dış gebelik, enfeksiyon sonucu ya da gönüllü sterilizasyona bağlı olarak fonksiyonel kayba uğradığı durumlarda tanı rahim filmi çekilerek veya endoskopik yöntemlerle ve / veya histeroskopi ile konulabilir. Bu gibi durumlarda gerek operasyon öncesi ve gerekse operasyon sırasında yapılacak değerlendirmelerle kişinin ne oranda çocuk sahibi olabilme şansına kavuşacağı anlaşılabilir. Bu amaçla yapılacak ameliyatlar kapalı (Laparoskopik cerrahi) ve açık (Laporatami sırasında mikrocerrahi) olmak üzere iki grupta incelenir.
Daha az doku zararına neden olması yan etkilerinin ve hastaya verdiği rahatsızlığın az olması ve hastanede yatış süresinin daha kısa olması nedeniyle kapalı yöntem son yıllarda ilk tercih edilen cerrahi girişim haline gelmiştir. Yalnız her iki yöntem de; ileri teknoloji gelişmiş ameliyathane sistemi ve çok iyi yetişmiş hekim elinde iyi sonuç verebildiğinden rastgele ve yaygın olarak kullanılması söz konusu değildir.
Uzmanlar kısırlık tedavisinde hangi yöntemi uygulayacaklarına karar vermeden önce hasta ve eşiyle yapacakları ayrıntılı görüşmelerde tedavi maliyet, hastanın yaşı ve başarı oranı, çiftin tedaviyi algılayabilme derecesi ve teknik noktaları göz önünde bulunduruyorlar.
Başarılı bir sonuç için tubaların durumu önemli
Son yıllarda başarıyla uygulanan yardımla üreme yöntemleri (Tüp bebek ve embriyo transferi gibi) gerek doğrudan, gerekse başarısız sonuçlanan tuba cerrahisi olgularında gerçek bir umut kaynağı olmuştur. Artık uzmanlar hangi yöntemi uygulayacaklarına karar vermeden önce hasta ve eşiyle yapacakları ayrıntılı görüşmelerde tedavi maliyeti, hastanın yaşı ve başarı oranı, çiftin tedaviyi algılayabilme derecesi ve teknik noktaları göz önünde bulundurmaktadırlar.
Tubal cerrahinin sonuçlarını tuba civarındaki yapışıklık, yapışıklığın cinsi ve derecesi, tubanın ne kadarını etkilediği, meydana getirdiği hasar, tamir edilecek bölümün toplam uzunluğu ve kısırlığa neden olan başkaca etkenlerin var olup, olmadığı sonucu doğrudan etkilemektedir. İyi ellerde ve uygun olgularda çeşitli nedenlere bağlı tıkanıklıkların cerrahi tedavisinden sonra açılması; yüzde 19 / 58 oranında canlı bir gebelik ve yüzde 5 – 18 oranında dış gebelik ile sonuçlanabilmektedir. Cerrahi müdahale yapılırken tubanın tamir edilen bölümleriyle alınan sonuç doğrudan ilişkilidir.
Tubanın uterusa (Rahim) yakın bölümlerinin tedavisi sonucu elde edilen gebelik oranı overe (Yumurtalık) yakın bölümlerinin tamirinden elde edilenden belirgin olarak fazladır. Başarılı bir sonuç için tubanın overe yakın bölümünün sağlam ve tamirden sonra 5 – 6 cm’den fazla uzunlukta olması. Doku tabakalarının fonksiyonel özelliklerinin hasar görmemiş olması ve civarda tubanın hareketlerini engelleyecek yapışıklık, nedbe, bası yapan kitle bulunmaması gerekir.
Tubanın tamiri sırasında yapılan işlemi isimlendirirken tubanın anotomik (yapısal) bölümlerini bilmek gerekir. Uterus üst köşelerinden (korn) çıkarken “intramural”, biraz ilerde daraldığı yerde “istmik”, daha sonra genişlediği yere “ampuller” ve nihayet overe yakın saçaklı bir görünüm aldığı yere ‘finfindubular” bölge denir. Yapılan cerrahi girişim de şu isimleri alır: “İntramural – istmik”, “intramural ampuller istmik”, “istmik – ampuller”, “ampuller ampuller” ve “ampuller – infundubular”
Cerrahi girişimler başarısız olursa.
Gönüllü sterilizasyondan bir süre sonra pişmanlık duyan olgularda yine aynı yöntemlerden birine başvurularak tüpler tamir edilebilir. Bu yöntemde yine ampulla ve infundibulum sağlam, kalan tuba 5 – 6 cm’den uzun ise ve belirgin bir çevre yapışıklığı yoksa özel alet, dikiş materyali ve mikroskop kullanmak suretiyle mikrocerrahi uygulanarak çok daha başarılı sonuçlar alınabilir.
Başarısız mikrocerrahi veya endoskopik cerrahi geçirilen olgularda cerrahi yöntemin bir kez daha yenilenmesi sonucu elde edilebilecek gebelik başarısı yüzde 10 civarında olduğundan bunun yerine ikinci kez denemede doğrudan tüp bebek ve embriyo transferi tercih edilmelidir.
Sağlıcakla Kalın.