Biraz kilolu bir çocuk gördüğümüzde, hemen onun ne kadar sevimli olduğunu düşünürüz? Ancak sevimlilik olarak gözümüze çarpan bu kilolar, zamanla aşırı şişmanlık problemini ortaya çıkarırsa, neler olur? Yeni doğan bebeğiniz, tombul kırmızı yanaklarıyla sağlıklı bir görünüm sergiliyor. Üstelik bebeğiniz bu haliyle çok da sevimli. Böyle bir bebeğe sahip olmak, her anne babanın hayali. Ama önceleri biraz kilolu olduğu için sevimli bulduğunuz bebeğinizin, bu kiloları veremediğini ve giderek kilo aldığını görürseniz ne yaparsınız? Üstelik yavaş yavaş bu durum bir problem haline gelir ve çocuğunuzun sağlığını tehdit etmeye başlarsa.
Fazla Kilolu Çocuklarda Sağlık Problemleri Başlıyor
Başlangıçta şirin ve sevimli bir görüntü çizen fazla kilolar, zamanla obezite denilen aşırı şişmanlığa dönüşebilir. Obezitenin çocuğunuzu tehdit etmeye başlamasıyla birlikte, birçok sağlık problemi de ortaya çıkmaya başlar. Bu durum incelendiğinde, aşırı kilolu çocuklarda normal gelişimin dışında bazı farklılıklar gözlenmiş ve bu çocukların ilk yetişkinlik dönemlerinde kolesterol seviyelerinin genellikle yüksek olduğu tespit edilmiş. Ayrıca bu çocukların, ileri dönemlerde kalp hastalıklarına karşı daha korunmasız oldukları da biliniyor.
Aşırı kilolu çocukları bekleyen bir başka rahatsızlık ise; ortopedik problemler. Fazla kilolar, özellikle dizlere ve eklemlere baskı yaparak, ortopedik problemlerin meydana gelmesine neden oluyor. Kilo problemi olan çocukları ileride bekleyen sorunlar, bu kadarla da kalmıyor; kolon kanseri, kalp hastalıkları, romatizma, gut ve genel ölüm oranı, ergenlikte şişman olan kişilerde daha yüksek bulunuyor. Diyabet, erken ergenlik, tiroit problemleri de şişman çocuklarda daha sonraki hayata yansıyan hormonal bozuklukların başında geliyor.
Fiziksel rahatsızlıkların ve sorunların yanı sıra, bu çocukları bekleyen psikolojik sorunlar da var. Aşırı kilolu oldukları için çoğu zaman arkadaşları tarafından alay konusu olan bu çocuklar, depresyona girme tehlikesi ile de karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle çocukluk çağında görülen obezitenin fiziksel olduğu kadar ruhsal problemleri de beraberinde getirdiği bir gerçek. Bu konuda ailelerin üzerine çok büyük görevler düşüyor. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve ileride karşılaşılabilecek hastalıklara karşı mücadele edebilmek için, düzenli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı şart.
Aileler düzenli beslenme alışkanlığını eğer erken yaşlarda çocuklarına kazandırırlarsa, ileride karşılaşılabilecek olan problemler de biraz olsun azalmış oluyor. Ailelerin üzerine düşen bir başka görev ise; çocuklarına spor yapma alışkanlığını erken yaşlardan itibaren kazandırmaları. Araştırmalar, spor yapan çocukların obezite problemiyle karşılaşmadıklarını gösteriyor.
Çocuğunuzun Kilosu Fazla Mı?
Çocuğunuzun kilosunun fazla olup olmadığını anlamak her zaman kolay olmayabilir. Çocukların vücutları büyüme devrelerinde hızlı geliştiğinden, zaman zaman kilo alıp verebilirler. Bu nedenle çocuğunuz kilo almaya başladığında hemen endişelenmemelisiniz. Fakat bunun yanı sıra önceleri sevimli gibi görünen tombulluk, zaman içinde bir kilo problemi haline dönebiliyor.
Eğer çocuğunuzun kilosu, boyuna göre hızla artıyorsa, endişelenme zamanı gelmiş demektir. Özellikle ilk 6 ayda, bebeğin ileride obezite problemi ile karşılaşıp karşılaşmayacağını söylemek doğru değil. Çünkü genelde bu çağlarda, tüm bebekler normalden daha fazla kiloludur. Bu durum 3 yaşına kadar sürebileceğinden, eğer çocuğunuz 3 yaşın altında ise ve toplu bir görünümdeyse, endişelenmeniz için henüz erken. 3 yaşından sonra çocuğunuzun kilosunu takip etmeniz, onun geleceği açısından yararlı olacaktır. 3 – 6 yaş arasında, çocuğunuz normalde olması gereken kilo neyse en fazla 8 kilo fazlasına kadar çıkabiliyor. Eğer kilosu bu rakamları aşıyorsa, sorun başlamış anlamına geliyor. 6 yaşından sonra ise normalde olması gereken ağırlığın en fazla 15 kilo fazlasına çıkabiliyor.
Dolayısıyla çocuğunuzda bu yaşlarda hızlı bir kilo artışı görüyorsanız, bir beslenme uzmanına danışmanızda yarar var. Çocukların kilolarını etkileyen bir başka faktör ise genetiktir. Eğer ailede bir yetişkin obezite vakası görülüyorsa, çocukta görülme olasılığı da artıyor. Ailede obezite görülmesi, daha çok 10 yaşından küçük çocukları etkisi altına alıyor. Düzgün yeme ve egzersiz yapma alışkanlıklarının kazanılması, özellikle küçük yaşlarda başlamalıdır. Doktorlar, ilk yıllarda çocukların diyet yapmaması üzerinde ısrarla duruyor. Çünkü çocukların, gelişme çağında yağlardan alacakları kaloriye ihtiyaçları vardır.
Özellikle ilk 2 yılda, büyüme açısından, bu besinlerden uzak durmanın imkanı yoktur. Bu nedenle bir bebeğe diyet yaptırmak doğru değildir. Uzun süreli yapılan tüm araştırmalar göstermiştir ki; çocuğun diyeti ailesiyle birlikte ayarlanıp, “sağlıklı beslenme bir hayat tarzı” haline getirildiğinde, şişmanlık önlenebiliyor.
Çocuğunuzun Kilo Almasını Önlemeniz İçin
- Diyet kelimesini kullanmayın: Diyet kelimesi birçok kişiye itici geldiği gibi, çocuğunuzun da canını sıkabilir ve onun üzerinde ters etki yapabilir. Bu nedenle çocuğunuza “Diyet yapmalısın”, “Diyete girmen gerekiyor” şeklinde sözler söylemeyin.
- Televizyon seyretme zamanını sınırlayın: Özellikle televizyon karşısında yenilen abur cubur yiyecekler, büyükleri olduğu kadar küçükleri de obezite problemi ile karşı karşıya getiriyor. Bu nedenle çocuğunuzun çok fazla televizyon izlemesine izin vermeyin.
- Sağlıklı beslenmeyi öğretin: Beslenme kurallarını ve meyve – sebze ağırlıklı beslenmenin, sağlık açısından yararlarını mutlaka çocuğunuza anlatın. Markete alışverişe giderken çocuğunuzu da yanınıza alarak birlikte alışveriş yapabilirsiniz. Böylece çocuğunuz sağlıklı besinleri seçtiğinizi görerek, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeyi öğrenecektir.
- Spor yapmayı eğlence haline getirin: Spor yapma alışkanlığını çocuğunuza küçük yaşlarda kazandırabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte yürüyüşe çıkın, bisiklete binin, hatta top oynayın. Hem birlikte keyifli vakit geçirmiş olursunuz, hem de çocuğunuza spor yapma alışkanlığı kazandırırsınız.
- Yiyeceklere yasak koymayın: Hiçbir şekilde yiyeceklere yasak koymayın. Önemli olan yiyeceğin ne olduğu değil, miktarıdır. Bu nedenle belli miktarlarda olduktan sonra tüm yiyecekler yenilebilir.
- Çeşitli aktivitelerde bulunmasına yardımcı olun: Çocuğunuzun bir spor dalıyla uğraşmasını teşvik edin. Örneğin onu, basketbol ya da futbol kursuna yazdırın.
- Çocuklarınıza Fast Food Alışkanlığı Kazandırmayın: Fast food ile beslenmek kısa zamanda çocuğunuzda bir alışkanlık haline gelebilir. Bu nedenle onu mümkün olduğunca fast food’dan uzak tutmaya çalışın.
- İyi bir örnek oluşturun: Çocuğunuz her alanda olduğu gibi yemek yerken de sizi örnek alacaktır. Bu nedenle öncelikle kendi yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirin.
Sağlıcakla Kalın.