Hormonlar, organizmanın işleyişini düzenler, çocukların büyümelerini sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir, kandaki kimyasal değişimleri gerçekleştirir, beyinle iletişim kurar, kilomuzu belirler, keyfimizi, isteklerimizi yönlendirir. Ancak, hormonların sırları henüz bütünüyle keşfedilmiş değil.
Evinizin kapısını dolabınızın anahtarıyla açmayı denerseniz, başaramazsınız. Çünkü kilitler, yani anahtarın dişleri ve kanalları farklıdır. Ancak, belki dolabınızın anahtarıyla, bir başka dolabı açmanız mümkün olabilecektir. Vücudumuzdaki hormonlar da aşağı yukarı, bu anahtarlar gibidir. Her bir hormon, duruma göre bir ya da birkaç kilidi açabilir. Yumurtalıklar tarafından üretilen hormonlar, kadının cinsel organlarının oluşumunu, gelişimini ve işleyişini düzenler. Ancak bunların pankreas üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Böbreklerin üstünde yer alan böbreküstü bezlerince yönlendirilen cinsel hormonlar, kalp ve damar reseptörlerini harekete geçirir.
Kanda ayrışık olarak hareket eden hormon “anahtar”, görev yapacağı bölgeye ulaşınca “kilidi” açıp, beyindeki işleyişini düzenleyen merkezin yönetiminde görevini yerine getirir. Böylece örneğin, acilen bir tehlikeyi uzaklaştırmak gerektiğinde böbreküstü bezinden bir miktar adrenalin (100 metre rekorunu kırmanızı sağlayan hormon) salgılanır.
Bahçedeki ıhlamur ağacının altında şekerleme yaparken ise böbrek üstü bezi çalışmasına ara verir. Hormonal sistemin bütünü sinir sistemiyle koordineli çalışır. Yüzden fazla hormondan oluşan sistem, organizmanın dengesini sağlar. Hormon yetersizliği ya da fazlalığı durumunda, bir ya da birkaç organda, farklı belirtiler ve sonuçlar doğuran sorunlar yaşanabilir. Bu yüzdendir ki, hormonal sistemdeki dengesizlik kolayca belirlenemez.
Hormon dengesizliğinde ne yapmalı?
Aşırı sinirlilik
Başlangıçta çevresindeki herkes abarttığını sanıyordu. Birkaç aydır çok sinirli biri olup çıkmıştı. Çocukları kızmadan yatırdığı akşam, sinirli kalkmadığı gün yoktu. Çılgın gibiydi, her sözden bir anlam çıkarıyordu. Ardından zayıflamaya başladı. Kafası karmakarışıktı. Öncelikle içinde bulunduğu durumun muhasebesini yapması gerektiğini düşündü. Çünkü o günlerde büroda sorunlar vardı. Evet, bir sorunu vardı ama tek başına çözmesi olanaklı görünmüyordu. Bir uzmana gitti. Hekimin muayene sırasındaki ilk sorusu, “Gözleriniz hep böyle mi?” oldu. Cevabi olumsuzdu. Bunun üzerine tiroid bezlerinin test edilmesi için laboratuvar tahlili yaptırması istendi. Tiroid bezleri fazla salgı yapıyordu. Bir antitiroid ilaç reçete edildi. Hasta bir süre sonra rahatsızlık ve belirtilerden kurtulmuştu. Ancak bir süre daha doktor kontrolünde kalması gerekiyordu.
Rahatsızlık verici çarpıntılar
Tek sorunu çarpıntıydı. Bu rahatsızlığın nedenini tibbi açıdan araştırmamıştı. 45 yaşında enfarktüs krizi geçirince hekim, rahatsızlığının kaynağını belirlemek amacıyla hemen bir elektrokardiyogram (EKG) çekti. İnceleme sonunda da, kalp atışlarını düzenleyen bir ilaç yazdı. Üç ay sonra, göğüs bölgesinde garip rahatsızlıklar nedeniyle tekrar hekimine başvurdu. O sıralarda, bahçede çiçeklerle uğraşırken, kalbinden kaynaklandığını düşündüğü rahatsızlıkları olmuştu. Hekimi, tiroid sorunu olduğunu düşündü. Hormon testi yapılınca, hormon dengesizliğinin kalp sisteminde rahatsızlığa yol açtığı ortaya çıktı. Belirtiler ve rahatsızlıklar, tedavi sonucunda giderildi.
Aşırı tüylenme
Bir kadının tüylü bacaklarla mayo ya da kısa etek giymesi olanaksızdır. Her alıştan sonra kılların daha yoğun ve koyu renkte, bir öncekinden daha kısa zamanda çıkmalarıysa bir başka derttir. Henüz 25 yaşında olmasına karşın, bir süredir cinsel yaşamını da etkileyen ciddi bir tüylenme sorunu yaşayan hasta, bu konuyu bir takıntıya da dönüştürüyor: Tüylerin sırtında ve kollarında da çıktığını düşünüyor. Oysa, ne sesi erkeksiydi, ne de görünümü. Adet kanamaları düzenli, cinsel organlarında ise bir farklılık göze çarpmıyordu.
Tetkik ve muayenelerden çıkan sonuç şöyleydi: Hormon dozundaki artış, testosteron düzeyinde biraz yükselmeye yol açmıştı. Erkek anti-hormon tedavisi için altı ay tablet kullanması gerekti. Bu arada epilasyon seanslarını da düzenli olarak sürdürdü. Altı aydan önce iyileşme (düzelme) fark etti. Ancak hasta sabırsızlığının zararını gördü: Tedavisini sonuna kadar sürdürmediğinden ilaçların yan etkisi olarak yüzünde akneler oluştu.
Dişilik hormonları yetersizliği
Bu durum, ergenlik çağından önce söz konusu olursa, cinselleşmesine yol açar. Dişilik hormonlarının yetersizliğinin basının) çeşitli nedenleri vardır. Daha ileride dişilik hormonu yetersizliği sürerse, hamilelik olarak da açıklanabilir. 50 yaşından sonra, normaldir: Bu menopozdur. Bu hormon yetersizliği muayenesi gerekir. Daha ileride dişilik zorlaşabilir. Ayrıca bu, yanlış gebelik olarak da açıklanabilir cinsel hormonlarda azalma normaldir: Bu menopozdur. Bu yapay hormon alınarak giderilebilir.
Geciken adet kanaması
Hekim 16 yaşında, henüz adet görmeyen, ancak yaşına göre normal gelişimini gösteren genç kızı muayene ettikten sonra, bir süre daha beklemek gerektiğine karar verir. Çünkü annesi de, ilk adetini 16 yaşında görmüştür. Altı ay sonra, genç kız hala adet görmemiştir. Bunun üzerine hekim, genç kıza bir hormon testi yaptırmaya karar verir. Test sonuçları, dişilik hormonunda (estradiol) yetersizlik olduğunu göstermektedir.
Fakat, hipofiz yani yumurtalık salgısını yöneten beyin merkezinin işleyişinde sorun yoktu. Veriler göz önüne alınınca hekim, hastanın adet görmemesinin temel nedeninin psikolojik kaynaklı olduğu kanısına varır. Psikoterapi seansları, genç kızın ailesinden ayrı yaşamak zorunda kaldığını ve sorunun buradan kaynaklandığını ortaya çıkarır.
Kilo alma
48 yaşında. Genç kızlık yıllarından beri hiç sorun yaratmayan ve düzenli biçimde gerçekleşen adet dönemi, son birkaç aydır çok büyük rahatsızlıklar veriyor. Birkaç gün öncesinden göğüsleri anormal biçimde şişiyor ve ağrı veriyor. Ancak hepsinden önemlisi son bir yıl içinde 5 kilo almış olması. Beslenmesinde ve yaşamında hiçbir şey değişmediğinden bu kilolanmaya anlam veremiyor. İki çocuk annesi bu kadın östrojen ve progesteron hormonu dengesizliği çekiyor, çünkü menopoz dönemine yaklaşıyor.
Progesteron üretiminde azalma, önemli düzeyde (yüksek östrojen) dolayısıyla vücudunun su toplayarak kilo almasına ve göğüslerinin şişmesine yol açmış. Sonuç: Adet döneminin son on gününde tablet alarak gerçekleştireceği progesteron hormonu tedavisi, sorunlarından hızla kurtulmasını sağlayacak. Hekimi bu tedaviye ek olarak sağlıklı beslenme ve düzenli olarak jimnastik öneriyor.
Beklenen hamilelik
İki yıllık evli bir kadın hasta, bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı olmasına, düzenli cinsel yaşamına rağmen bir türlü hamile kalamadı. Genç çift, çocuk sahibi olamamalarının nedenini öğrenmek ve çare bulmak için bir jinekoloğa gitti. Uzmana uzun süredir geç adet gördüğünü (genellikle otuz günü aşıyordu) belirtti. Hekim, genç çiftin hormon testi yaptırmalarını istedi. Ultrasonda, yumurtalıklarında küçük bir kistin varlığı ortaya çıktı. Ayrıca, hormon testi yumurtlamanın gerçekleşmediğini gösteriyordu.
En sık görülen hormon sorunları hangileridir?
Tiroid hastalıklarından kaynaklanan sayısız hormon sorunları vardır. Hormonal dengesizlik genellikle aşırı derecede tiroid (hipertiroid) salgısından kaynaklanır, bezlerin (hipertiroidizm) üretimi durdurmasından daha sık olarak. Fakat en sık karşılaşılan problem, tiroid bezinde oluşan tek nodülüdür ki, bu durumda hastanın sürekli gözetim altında tutulması gerekir.
Günümüzde hormonal sorunlar tedavi edilebiliyor mu?
Hormon tedavisinde büyük gelişmeler yaşanıyor. Şimdilerde genetik kombinasyonlarla elde edilen hormonlardan yaygın olarak yararlanılabiliyor. Kullanımında hiçbir riskle karşılaşılmıyor. Bu da, her durumda kesin tedavi yönteminin uygulanabilmesine olanak tanıyor. Hormon rahatsızlıkları tedavisinde karşılaşılan tedavi zorluklarının temelinde oluşumun kaynağının ya da mekanizmasının henüz iyi bilmemesindendir. Örneğin yumurtalık kistlerine bağlı belirtiler, kadınların ortalama yüzde 20’sinde görülüyor.
Psikolojik rahatsızlık hormonal dengeyi bozar mı?
Hiç şüphesiz ailesinden ilk kez ayrılarak, bir süre için başka bir kente giden genç kızların sonraki ilk adeti görmediklerini duymuşsunuzdur. Psikolojik düzen bozukluğu hormonal sistemde düzensizliğe yol açabilir: Ovulasyonun (yumurtlama) gerçekleşmemesine ya da adet olamamaya ya da besinlere karşı duyarlılıktan ötürü ortaya çıkan anomaliden bulimiye, zihinsel anoreksiye kadar… Buna karşın, stresin bazı hormonal rahatsızlıklara yol açmasının nedeni büyük bir bilinmezdir. Genellikle genç kızlarda görülen hipertiroid kaynaklı aşırı kıllanma hastalığında buna rastlanmaktadır.
Sağlıcakla Kalın.