Gerçekte kadınlar hamileliklerinde ilaç kullanıyor. Yapılan araştırmalar hamilelik boyunca, anne adayının ortalama yedi kez ilaç tedavisi görmek zorunda kaldığını söylüyor. Bunların içinden yüzde 70’i hastalandıklarında ya da bir sorunları olduğunda çareyi bir hekime gitmekte bulmaz, kendi kendine tedaviyi dener ve bu da tamamen risksiz değildir. Anne adayları, özel durumlarda (sara ve şeker hastaları gibi) bazı ilaçları kullanmak zorunda kalabilir. Ama bu durum, ilacın anne tarafından emiliminin direkt olarak fetüsü etkileyip, erken doğumlara yol açmasına neden olabilir. Şunu kabul etmek gerekir ki, hamile kadınlar için ilaç kullanmak kesinlikle hafife alınmamalıdır.
Hamilelik, annelerin temel fonksiyonlarında birçok uyumsal değişikliğe neden olur. İlaçlar, özellikle, mide-bağırsak sisteminde emiliminde ve böbrekler vasıtasıyla atılmasında zarar verir: sindirim tüplerindeki emilim yavaş olur; kandaki dozu düşer; böbreklerden atılım artar. Bunun sonucunda bazı ilaçların dozlarını arttırmak gerekebilir. Doğuştan var olan bozuklukların sebepleri hakkında bilinen bazı gerçekler var fakat bunun yanında bilinmeyenlerin sayısı da az değil. Fetüs için en riskli dönem on dördüncü gün (yumurtanın döllenmesinden itibaren) ile altmışıncı gün arasıdır. Bebeğin organları bu günlerde oluştuğundan bu dönem çok önemlidir. Her şey yolunda bile olsa, birinci günden altmışıncı güne kadar çok dikkatli olmalı ve bütün olumsuz ihtimaller ortadan kaldırılmalıdır.
Hamilelikte Dikkat Edilmesi Gereken İlaçlar
Hamilelikte “risk” taşıyan ilaçları üç gruba ayırabiliriz: Prensipte yasak olanlar: Bu gruba zehirli oldukları ispatlanmış olan ilaçlar giriyor. Bundan dolayı da bu ilaçların hamilelikte kullanımları yasaklanmış. Bunların arasında: A ve D vitaminleri, antikanseröz ilaçlar ve türevleri; bir antiinflamatuar (iltihap giderici), colhchicine; bazen sivilce tedavisinde önerilen sentetik progesteron bazlı ilaçları sayabiliriz.
Tehlikeli olanlar: Bu grubun müdavimlerini, ilk üç haftada, ikinci üç haftada ya da hamileliğin sonunda kullanımı kesinlikle sakıncalı olan ilaçlar oluşturuyor. En iyi bilineni ise kortizon ve türevleri, aspirin, antiinflamatuarlar ve mantar ilaçları. Gerçekten tehlikeli bazı antibiyotiklerden bahsetmemek olmaz, tetrasiklinleri, 2 trimestr boyunca kesinlikle almamak gerekir çünkü bu ilaçların bebeğin dişleri üzerinde derin tahribat yapmasına kesin gözüyle bakılır.
Şüpheli olanlar: Bu en geniş gruptur. Bu ilaçların yetişkinlere önerilen dozları, hayvan deneklerde sakat doğumlara yol açtığından, bu gruptakilerle ilgili her zaman dikkatli olmakta fayda var. İki-üç çeşit mantar ilacı (lokal olarak uygulananlar), yine ilk üç ay boyunca kullanılması önerilmeyen antialerjik ilaçlar.
Göründüğü gibi konu, tıbbi bilgisi olmayanların kolay kolay içinden çıkamayacağı kadar karışık. Bunun için rastgele ilaç almaktan kesinlikle kaçınmalısınız. Bu karmaşık durumdan yüzünün akıyla sıyrılmak isteyen anne adaylarının aklından çıkarmaması gereken tek şey, ufacık bir baş ağrısı için bile olsa, hekime sormadan hiçbir ilacı kullanmamaları gerektiği. Unutmayın, bu hem kendinizin hem de doğacak çocuğunuzun sağlığı için “hayati” bir önem taşıyabilir.
Hamilelikte yanlış ilaç kullanımı hem anne, hem de doğacak çocuğu için hayati önem taşıyabilir. Anne adayları, bir baş ağrısı için bile olsa hekime danışmalıdır.
Sağlıcakla Kalın.
