İçindekiler
Hamileliğin ikinci üç aylık devresi organizma açısından daha sakin bir dönem olarak nitelenebilir. Bu yüzden bu dönem diş tedavileri ve çekimleri için çok uygundur. Daha sonraki dönemlerde bu tip tedaviler için uygun şartlar bulunmayabilir. Doğuma yaklaşıldıkça büyüyen karın yüzünden dişçi koltuğunda rahat oturulamaz. Diş hekiminin de bu durumda rahat çalışması pek mümkün değildir. Bu dönemde otururken rahim, leğen kemiğindeki büyük damarlan sıkıştırır ve gebe kadının dişçi koltuğunda oturma süresi uzadıkça bu basınç tansiyonun düşmesine hatta hafif bir bayılmaya bile neden olabilir.
Son üç ayda diş hekiminiz çok acil durumlar dışında sizin rahatınız ve sağlığınız için diş çekimini veya tedavisini doğum sonrasına bırakmayı tercih edecektir.
Fluor Diş Sağlığı İçin Ne Kadar Önemli?
Uzun süredir flüorun diş çürüklerini önlemede gerçek bir etkisi olduğu kanıtlanmış bulunuyor. Lokal olarak uygulandığında fluor diş minesine işleyerek minenin güçlenmesini sağlar. Bu yüzden diş hekiminiz size gönül rahatlığıyla fluor içeren bir diş macunu kullanmanızı önerebilir. Aynı şekilde fluor içeren tabletler de diş hekimlerinin güvenle tavsiye ettiği ilaçlar grubuna girer. Ağınla eritilerek kullanılan bu tür tabletler anne adayının diş minelerinin güçlenmesini sağlar.
Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, fazla dozda alınan flüorun yarar yerine zarar getirdiğidir. Bu şekilde fluor alındığında dişlerde hoş olmayan bir renk oluşabilir. Yetişkinler için önerilen günlük maksimum fluor dozu 1 mg’dır.
Diş Etleri Hamilelik Süresince Daha Mı Hassas?
Bütün diğer mukozası organlar gibi dişetleri de hormonal değişimlere ve artışlara karşı hassastır. Gebelik sonucunda onaya çıkan hormonal değişimler çoğu zaman vücutta ve ağızda önemli sorunlara sebep olurken dişeti iltihaplanmalarına da yol açabilir. Dişetleri kızarır, şişer ve çoğu zaman en ufak bir dokunuşta kanar. Görülen bu tür dişeti iltihaplanmaları gebeliğin ikinci ayında başlar, 8. aya girildiğinde ise ortadan kalkar. Çoğunlukla da doğumdan hemen sonra tamamen yok olur.
Ancak eğer bu rahatsızlığı hafife alırsanız sorun ciddileşerek dişlerin bağlı olduğu çene kemiklerine ve destek dokulara kadar işleyebilir ve parodontit denilen daha ileri bir dişeti iltihabıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Tüm bu sorunları, daha oluşur oluşmaz ortadan kaldırabilmek için en ufak bir belirti gördüğünüzde bir diş hekimine görünmeniz siz ve doğacak bebeğiniz için en sağlıklı yol olacaktır. Diş hekiminiz durumunuzun gerektirdiği özel hijyen önerileriyle size yol gösterecektir.
Güzel dişlere sahip hamile kadının çocuğu daha şanslıdır?
Genelde toplumda, “güzel dişli annenin çocuğunun da güzel dişlere sahip olacağı” inanışı vardır. Peki bunda gerçek payı var mı? Fetüsün diş gelişimini yakından incelersek bu sorunun da yanıtını vermiş oluruz.
Fetüste süt dişlerinin oluşumu gebeliğin ilk 7. ve 8. haftalarında yavaş yavaş oluşmaya başlar. Gebeliğin üçüncü ayı sürerken bu dişlerde mineralleşmeler de görülür. Süt azı dişleri 3. ve 4. aylarda oluşmaya başlar ve bu dişlerin mineralleşmesi de gebeliğin 8. ayım bulur. Buradan da gebelik boyunca geçirilen enfeksiyonların ve kullanılan ilaçların doğacak bebeğin dişlerinin oluşumunda olumsuz yönde etkiler yapmasının nedenleri daha iyi anlaşılabilir. Aynı şekilde annenin daha önceleri ve boyunca aldığı flüor, plasenta duvarını aşarak ikinci üç aylık dönemde bebeğin sağlıklı bir biçimde gelişmesini sağlar.
Çürükler Hamilelikte Daha Mı İyi Takip Edilmeli?
Ağız içindeki basit bir çürük diş tedavisinin ihmal edilmesi bir süre sonra tam bir diş inflamasyonuna ve dolayısıyla diş absesine yol açabilir. Daha önce de söylediğimiz gibi gebelik süresince geçirilen her türlü infeksiyon fetüs için zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden gebe kalmaya karar verdiğinizde, eğer uzun bir süredir diş hekiminize gitmediyseniz ve ağız sağlığınızın ne durumda olduğundan emin değilseniz vakit yitirmeden bir diş hekimine görünmeniz gerekecektir. Hekiminiz size diş sağlığınızın ne durumda olduğunu, tedavi gerekip gerekmediğini ve bu tedaviler için uygun zamanı söyleyecektir. Bununla beraber uymanız gereken bazı hijyen kurallarını da hatırlatacaktır:
- Her gün en az 3 kere fluorlu bir diş macunuyla dişlerinizi fırçalayın.
- Şekerlemeleri, çok şekerli yiyecekleri ve içerdiği koruyucu maddelerden dolayı asitli hazır meyve sularını tükettikten sonra dişlerinizi hekiminizin tavsiyesine uygun şekilde fırçalayın.
- Hekiminizin önerdiği zamanlarda ağzınızı karbonatlı diş sularıyla çalkalayın. Bu suların ağız içindeki asitleri nötralize etmek gibi olumlu bir etkileri vardır.
En Genel Kanı: Bir Çocuk Bir Diş
Bebek, gelişim sürecinde kendisine gereken mineralleri anne adayının vücudundan sağlar. Bu yüzden anne adayının bu mineralleri yeterli derecede içeren besinler tüketmeye dikkat etmesi gerekir. Özellikle yeterli kalsiyum alımı çok önemlidir. Ancak, kemik gelişiminde olduğunun tersine, fetüs, diş gelişimini annenin diş sağlığını etkileyen faktörlerden bağımsız olarak tamamlar. Bu yüzden anne adayının kamında bir bebek taşıyor olduğu gerçeği vücuttaki madensel tuzların yok olması anlamına gelmez.
“Bir bebek bir diş” inanışı ancak gebelik durumunda kadınların dişlerinin çürümeye daha fazla elverişli olması açısından geçerli olabilir. Gebeliğe bağlı olarak tükürükteki asit oram artar. Bu da diş minelerinin bozulmasına yol açar ve çürüklere sebep olan bakterilerin işini kolaylaştırır. Aynı şekilde, özellikle gebeliğin ilk aylarında görülen mide bulantıları ve sindirim sistemindeki değişimlere bağlı olarak artan asitli salgılar da diş çürümelerini hızlandırabilir.
Tüm bunlar düşünüldüğünde ağız sağlığı gebelikten önce de bozuk olan anne adayları, gebelik ve doğum sonrasında çürükler ve diş kayıplarıyla karşılaşabilirler.
Sağlıcakla Kalın.
