in

Ergenlikte Çocuklara Cinsel Eğitim Nasıl Verilmelidir?

İçindekiler

Gönderi paylaş:

Ergenlik döneminde ortaya çıkan duygusal fırtınalar, sadece çocukları değil, anne babaları da endişeye sokuyor. Ergenlik döneminde çocuklar için arkadaşları, ailelerinden önde geliyor. Ergenlik dönemi hem bitişlerin, hem ‘de başlangıçların zamanıdır. Bu dönemde artık oyun parkları zevk vermemeye başlar. Veya küçük kardeşin varlığı sıkça sinire dokunur. Bütün bunlar yerine, arkadaşlarla bir araya gelinip, sohbetler edilir. Kız çocukları saatlerce arkadaşlarıyla telefon görüşmeleri yapar, erkekler ise arkadaşlarıyla buluşup dışarıda eğlenmeyi tercih eder.

Çocuklar özellikle 16 yaşına girdiklerinde değişmeye başlar. Bu yaştan itibaren kim oldukları ve ne yapmak istedikleri gibi konuları daha fazla düşünmeye yönelirler. Artık onlar için arkadaşlık ilişkileri her şeyin önüne geçer. İşte bu sürece kadar çevreleriyle, özellikle de anne babalarıyla birçok kez çatışmalara girebilirler.

Çocukların bu davranışlarının altında çok fazla potansiyelin varlığı yatar. Anne babalar bu tür davranışların genellikle kişisel sorunlardan kaynaklandığını düşünürler. Fakat karşı gelmenin kişisel gelişmenin bir sinyali olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle çocuklar kendi kişiliklerini oluşturabilmeleri ve geliştirmeleri için, bir şekilde anne babalarından uzak kalmak isterler. Anne babaların da bu uzaklaşmaya göz yummalarını beklerler.

Bu kriz döneminde aydınlanma özel bir anlam kazanır. Bu, anne baba için daha önce hiç karşılaşmadıkları zor bir görevdir. Ne de olsa artık onların fikirleri sorulmamaya başlar. Ve ergenlik dönemine girmiş çocuklara artık ne açıklanabilir ki? Onlar artık birçok konuda fikir sahibidirler.

Ergenlik cinselliğinde zevkten çok merak yatar

Bu dönemlerde çocukları etkileyen en büyük faktör, diğer gençlerin arkadaşlarının veya çevresinde bulunan yaşıtlarının düzenli ve olağanüstü haz verici bir cinsel ilişkiye sahip oldukları düşüncesidir. Bunu kendi yaşamlarında hissedemeyince ya da uygulayamayınca da, içlerinde garip çelişkilere veya baskılara maruz kalabilirler. Çoğu ergen artık belli bir süre sonra kendi cinselliğini denemek ister. İlk tecrübe fırsatı doğduğunda ise, başarısız olma ya da kafada oluşturulanları uygulayamama korkusu başlar.

Bu dönemde gençler için her şey çok yenidir. Vücutta oluşan yenilikler, karın bölgesinden gelen tuhaf duygular, çevreden gelen tepkiler. Her şey çok farklıdır. İşte bu aşamada vücutlarında oluşan değişikliklere barışık olurlar ve bundan dolayı kendilerini iyi hissederlerse, cinsellik deneyimlerinde de kendilerine olan güvenleri artar. Bütün bunların oluşmasında elbette anne babaların da değişimlere karşı olumlu yaklaşımları destek verir.

Yani, kız çocuğuysa kadın, erkek çocuğuysa yetişkin bir erkek olacağı sinyalini vermek gibi. Böyle bir yaklaşım da, konuşmalardan çok davranışlarla ortaya çıkmalı. Örneğin, kız çocuğunun ilk adet görmesi durumunda annenin onunla kadın kadına konuşması veya bir hediye alması çok etkili olabilir. Babalar da arkadaşlarıyla bir maça giderken, takıma sıkı bir destekçi ihtiyacı var yaklaşımıyla oğlunu yanında götürebilir. Bütün bu minik davranışlar çocuğa “Seni önemsiyorum. Büyüdüğünü görüyorum ve bu benim için önemli sinyalini verir.

Ergenlik cinselliğinde zevkten çok merak yatar

Bu dönemlerde çocukları etkileyen en büyük faktör, diğer gençlerin arkadaşlarının veya çevresinde bulunan yaşıtlarının düzenli ve olağanüstü haz verici bir cinsel ilişkiye sahip oldukları düşüncesidir. Bunu kendi yaşamlarında hissedemeyince ya da uygulayamayınca da, içlerinde garip çelişkilere veya baskılara maruz kalabilirler. Çoğu ergen artık belli bir süre sonra kendi cinselliğini denemek ister. İlk tecrübe fırsatı doğduğunda ise, başarısız olma ya da kafada oluşturulanları uygulayamama korkusu başlar.

Bu dönemde gençler için her şey çok yenidir. Vücutta oluşan yenilikler, karın bölgesinden gelen tuhaf duygular, çevreden gelen tepkiler. Her şey çok farklıdır. İşte bu aşamada vücutlarında oluşan değişikliklere barışık olurlar ve bundan dolayı kendilerini iyi hissederlerse, cinsellik deneyimlerinde de kendilerine olan güvenleri artar. Bütün bunların oluşmasında elbette anne babaların da değişimlere karşı olumlu yaklaşımları destek verir. Yani, kız çocuğuysa kadın, erkek çocuğuysa yetişkin bir erkek olacağı sinyalini vermek gibi. Böyle bir yaklaşım da, konuşmalardan çok davranışlarla ortaya çıkmalı.

Örneğin, kız çocuğunun ilk adet görmesi durumunda annenin onunla kadın kadına konuşması veya bir hediye alması çok etkili olabilir. Babalar da arkadaşlarıyla bir maça giderken, takıma sıkı bir destekçi ihtiyacı var yaklaşımıyla oğlunu yanında götürebilir. Bütün bu minik davranışlar çocuğa “Seni önemsiyorum. Büyüdüğünü görüyorum ve bu benim için önemli sinyalini verir.

Çocukların cinsel eğilimleri

Genellikle kız çocuklarının babalarıyla kurdukları iletişim, belli bir aşamadan sonra sınırlanır. Aslında bunun ardında, toplumumuz tarafından da sürekli sükunete uğrayan bir sebep yatar: Bunun altında güven ve korunma duygusuyla kendine değişikliklerini ve çekiciliğini ispat etme duygusu yatar.

Çünkü ergenlik döneminde dış görünüş çok önemlidir. Bu dönemde ergenler, bedenlerindeki değişikliklerden dolayı kaygı içinde olurlar. Genellikle hepsi yaşadıkları değişimden dolayı kendilerini çirkin buldukları için de, duygusal ve sosyal anlamda iyi olabilmek için, çevrelerinin ilgisini çekip, beğenilmek isterler. Anne ve oğul arasındaki ilişkide de aynı durum geçerlidir. Oğlunu yakışıklı bulan bir anne, bu duygusundan asla rahatsızlık duymamalı. Tam tersine, annenin hayranlığı çocuğun duygularına iyi gelir ve onda güven duygusu yaratır.

Cinsel ilgi yetişkinleri tedirgin eder

İlk cinsel tecrübe sadece çocukları değil, anne babaları da tedirgin eder. Ergenler hata yapmaktan korkarken, anne babalar çocuklarının ilk beraberliklerinde cinsel ilişkiye girmelerinden kaygılanırlar. Bu nedenle, ergenlik döneminde anne babaların çocuklarını aydınlatmaları, özellikle çocukları zararlardan korunmak için ön plana çıkar. Yanlışlardan, beklenmeyen sonuçlardan ya da çeşitli hastalıklardan koruma.

Beklenmedik hastalıklardan kaçınmanın en önemli önlemi korunmaktır. Özellikle ülkemizde erkek çocuklar, ilk cinsel deneyimlerini buldukları ilk fırsatta yaşarlar. Fakat böyle ani oluşan beraberliklerde genellikle korunma arka planda kalır. Dolayısıyla hiç hoş olmayan hastalıklar veya gebelikler ortaya çıkabilir. Bu nedenle annenin de babanın da çocuklarıyla cinsellikten korunma konularında bilgilendirici yaklaşmaları sorumlulukları arasında yer alır. Araştırmalara göre, çocuklarını böyle konularda bilgilendiren aileler daha olumlu sonuçlar alıyorlar. Bu ailelerin çocukları yaşadıkları ilişkide çok daha bilinçli davranıyor. Fakat anne babanın konuşma konusunda yine de biraz özenli olmaları gerekir. Çünkü anlatılmak istenenler, karşı tarafın bilgilenmek istemediği döneme denk gelirse, hedefinden şaşabilir.

Kendinden söz eden güven verir

Ergenlik döneminde çocuklara karşı yapılan bütün konuşmaların temel bir kuralı vardır: Her şey doğru zamanda olmalı! Doğru anın ne zaman olduğunu da anne babaların kendileri fark etmeleri gerekir. Fakat ipuçları bulmaları hiç de zor değildir. Örneğin; çocuklar eve daha geç gelmeye başlarsa, aynı ismi sık sık kullanırsa veya telefona çalar çalmaz fırlarsa, bu, hayatlarında bazı şeylerin değiştiği anlamına gelebilir. Böyle durumlar karşısında anne babalar büyük bir hassasiyet içinde şunu söyleyebilir; “Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?’ ya da ‘Kafan çok meşgul, bunun özel bir nedeni var mı?’ şeklinde. Bu tip konuşmalar bazen yetişkinlerin kendi tecrübelerinden söz etmeleriyle başlayabilir. Örneğin, “Bana kendi gençlik yıllarımı hatırlatıyorsun. İlk arkadaşımla birlikteyken o kadar çok çekingendim ki… Ama yine de çok mutluydum’ şeklinde açıklamalar yapılabilir. Bunun yanında anne babaların aşk acılarını, hayal kırıklıklarını veya reddedilişlerini gizlememeleri de gerekir. Tam tersine, özellikle mutsuz bir aşk yaşayan veya hiçbir zaman partneri olmayacağına inanan ergenlere böyle açıklamalar cesaret ve güç verici etki yaratır.

Çocuklar başlangıçta anlatılanları dinlemiyormuş ya da ilgilenmiyormuş gibi görünseler de, anne babalar bu şekilde açıklıkları karşısında çocuklarına ilgi sinyalini verirler. Ve bunu da çoğunlukla diğer zamanlar ihmal etmişlerdir! Böyle bir yaklaşım ergenlere ayni zamanda anne ya da babalarına karşı açık olabilme cesaretini de verir. Tabii anne babaların bu tür yaklaşımlarını tutarlı sürdürdükleri sürece!

Dengeli Olmak Önemli

Ergenlik döneminde çoğu kız ya da erkek çocuğu böyle özel konuları anne ya da babalarıyla konuşabilmeyi arzular. Fakat ülkemizde birçok aile bu konuda çocuklarına karşı ya kapalı ya da öyle tutucu ki, istese de çocuk açılamaz. Bu da doğal olarak çocukların arkadaşlarına yönelmeleri, her konularını onlarla paylaşmaları sonucunu doğurur. Oysa araştırmalara göre, sağlıklı bir cinsel gelişim için cinsel bilgilerin anne babalar tarafından verilmiş olması gerekir.

Çocuklar ergenlik dönemindeki arkadaşlarıyla ne konuşur? Kız çocukları daha bu dönemde erkek arkadaşları hakkında konuşmayı tercih ederler. “Beni seviyor mu?’ şeklinde sorular en çok üzerinde durulanlardır. Bunun yanında, görünümleriyle de ilgilenmeye başlarlar; “Beni çekici buluyor mu?’, “Göğüslerim yeterince büyük mü?’ ya da ‘Bacaklarım çok mu kalın?’ gibi.

Erkek çocukları arasında en sık sorulan soru ise; “Penisim yeterince kalın mı, büyük mü ya da çok mu küçük” ve “Kız arkadaşımla cinsel olarak yakınlaşmazsam, diğer erkekler bana ne der?’ şeklinde. Kız arkadaşlarıyla başarılı bir ilişki kurulduğunda ise grup içeresinde bir yer edinilir. Yine de şunu bilmek gerekir; 13 – 16 yaş arasında çoğu ergenler partnerleriyle sadece öpüşmek ister. Buna rağmen cinsel ilişkiye giriyorlarsa, dış çevreden gelen baskılar çok etkili olmuş demektir.

Sağlıcakla Kalın.

#Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

Yazar: Annemce

Annemce, kadın ve çocuk sağlığı, hamilelik, bebek sağlığı, tüp bebek konularında bilgili uzman kişilerden oluşmaktadır. Sorularınızı Lütfen Yorum Bölümü veya Soru Cevap Forumundan Bizlere İletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir