Vücudun keşfedilmesi çocuklar için yeni bir deneyim, anne babalar içinse yeni bir endişe. Hissettikleri yetişkinlerin hissettiklerinden farklıdır. Çocuklar 3 ile 5 yaşları arasında bir süre için de olsa yetişkinlerin seksüel buldukları oyun türlerini oynamakta ısrar ederler. Ve bu durumu fark eden anne baba ne yapması gerektiğini bilemez, dolayısıyla da çocuğu için endişe duyar.
Çocuğun kendi cinselliğini keşfetmesi ilk etapta kuşku uyandırsa da anne baba, yavaş yavaş çocuğunun büyüdüğünü kabul etmeye başlar. Çünkü ebeveyn aslında çocuğunun güçlü yetişmesini, kendi ayakları üzerinde durmasını istiyordur, çocuğun her hareketine karışmaz ama yine de şu sorular onları sürekli meşgul eder: Acaba ne kadar ileri gidiyorlar? Cinselliği keşfetmek için henüz çok erken değil mi? Çocuğun doktorculuk oyununa yasaklar mı konmalı yoksa göz mü yumulmalı? Bu konu üzerine konuşmak gerekir mi, neler söylenebilir?
Çocuğa böyle bir yaklaşım zarar verir mi? Çocuklar başlangıçtan itibaren seksüel canlılardır. Henüz çok küçükken, alt bezleri açıldığında dahi ellerini bacak aralarına götürürler. Cinsel organlarına dokunmak onları etkiler ve kendilerini daha sakin, daha rahat hissederler. Tıpkı birisi onları okşadığında ya da kendileri başparmaklarını emdiklerinde olduğu gibi.
Ancak çok önemli bir nokta kesinlikle göz ardı edilmemelidir: Çocukların bu yaşadıklarının yetişkinlerin yaşadıklarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Onların duydukları bu haz yetişkinlerin aldıkları cinsel zevkle hiçbir şekilde bağdaştırılamaz. Çocuğun ilk yıllarda vücudunu tanımak için yaptığı keşiflere cinsel organları da tıpkı elleri, ayakları ya da kulakları gibi doğal olarak katılır.
Çocuklar cinsel organları ve cinselliği merak ederler
Yaklaşık olarak dördüncü yaşla beraber çocuk kendi cinsiyetinin farkına varmaya başlar: “Ben bir kızım”, “Ben bir erkeğim” gibi. Dolayısıyla da çocuk için karşı cinsle kendi cinsi arasındaki vücut farkları önem kazanır ve bu durum onda merak uyandırır. En çok sorulan sorular ise karşı tarafın nasıl göründüğüdür. “Diğer cins nasıl görünüyor?”, “Kendini nasıl hissediyor?”, “Niçin biri çişini ayakta yapabiliyorken diğeri oturarak yapmak zorunda?” Bu sorulara aranan yanıtlar için çocuk anne babasını bunaltır.
Anne ve babasından aldığı cevaplar onu tatmin etmediğinden, kendi çabası ile bir şeyler öğrenmeye çalışır. Bulduğu yanıtlar çerçevesinde ise taklit etme çalışmaları gündeme gelir. Genelde en çok anne ve baba taklit edilir.
Bunun dışında ise büyük ablalar ve ağabeyler de taklit edilmekten nasiplerini alırlar. Yetişkinler neler yapıyorlar? Niçin beraber uyuyorlar ya da filmlerde gördükleri gibi niçin birbirlerini değişik bir şekilde öpüyorlar, bebek nasıl oluyor? Bunları biz çocuklar da yapabilir miyiz? İşte bütün bunlar doğal bir gelişimin göstergeleridirler. Bu soruların ardında kesinlikle seksüel deneyimler yatmaz. (Düşünceleri ve hissettikleri kesinlikle yetişkinlerinki gibi değildir.) Amaçları, merak ettikleri soruların yanıtlarını yaşayarak almaya çalışmak ve de yaptıklarının etkilerini görmektir.
Cinsellik konusunda anne babaların tavrı nasıl olmalıdır?
Çocukların birbirlerinin vücutlarını tanımak istemeleri ne kadar doğalsa anne babanın bu durumu fark ederek endişe duyması da o kadar doğaldır. Peki, çocuğun vücudunu tanımak istemesi bu kadar doğalsa doktorculuk oyunlarına müdahale edilmemeli midir? Uzmanlar çok kesin olarak “hayır”, diyerek böyle bir davranışın yanlış olduğunu söylüyorlar. Ancak tıpkı her alanda olduğu gibi seksüel alanda da çocuk anne babasının koruma ve gözetimine ihtiyaç duyar.
Bu nedenle uzmanlar anne babalara, çocukları doktorculuk oyununda yalnız bırakmamalarını öğütlüyorlar. Doktorculuk oyununda koruma ve gözetim ise şu anlama gelir:
Çocuğunuza arkadaşı ile yalnız kaldıklarında ne tür oyunlar oynadıklarını sorun. Eğer sizde her şeyin yolunda olduğu izlenimi oluşursa, kızınızı ya da oğlunuzu arkadaşıyla oyun oynadığı sırada yalnız bırakabilirsiniz. Hatta bu durumda çocuk odasına kontrol ziyaretlerinde bulunmanız bile gereksizdir. Eğer çocuklar aynı yaşta ve aynı olgunlukta iseler oynadıkları oyunlar sırasında birbirlerine zarar verme olasılıkları oldukça azdır.
Çünkü kendilerini birbirlerine karşı koruyabilirler. Ancak aradaki yaş farkının belirgin olması durumunda küçük olan çocuğun büyük olan tarafından ezilmesi, baskı altına alınması söz konusu olabilir.
Doktorculuk oynadıkları sırada çocuğunuzun sürekli hasta rolünde olup olmadığını gözlemlemeye çalışın. Eğer sürekli aynı kişi hasta rolünde oluyorsa oyun sırasında roller eşit dağıtılmıyor demektir ve bir taraf daha güçlü olduğu için diğerini baskı altına alıyordur. Dolayısıyla burada sizin müdahalenize ihtiyaç vardır! Belki onlara yeni bir oyun ya da rollerin değiştirilmesini önerebilirsiniz.
Çocuğunuza özellikle hiçbir yabancı cismin cinsel organlarına değmemesi gerektiğini anlatmalısınız. Çünkü bu şekilde birbirlerini yaralayabilirler. Bu yaraların çok acı vereceğini ve bunun iyileşmesinin çok zor olacağını anlatmalısınız.
Çocuğunuz vücudu hakkındaki söz hakkının kendisinde olduğunu bilmelidir. Oyun talebi en iyi arkadaşından da gelse, eğer canı oynamak istemiyorsa, bu konudaki zorlamalar karşısında kendini koruyabilmelidir.
Sağlıcakla Kalın.