in

Çalışan Anne Olmak; İyi Bir Anne Olmaya Engel Mi?

Gönderi paylaş:

Çocuk sahibi bir kadın, ne nedenle çalışıyor olursa olsun, çevresindeki herkesin onun çalışmasına yönelik bir eleştirisi vardır. Bu nedenle kadın; sadece evinin, çocuklarının yükü ve işinin stresiyle değil, çevresinin baskılarıyla da mücadele içine girer.

Maddi sorunlar ya da başka nedenlerden dolayı çalışan çocuk sahibi kadınlar, çalışmayan annelere oranla daha çok stres altındalar. Kadın, kendini gerçekleştirmek için, paraya ihtiyacı olduğundan ya da buna benzer birçok nedenden dolayı çalışır. Ancak çocuk sahibi kadının çalışmasına neden ne olursa olsun, çevreden onun çalışmasına herkesin söyleyeceği bir şeyleri olur. Birçoğu “Yazık, para kazanmak zorunda” gibi duyarlı ve acıyarak yaklaşsa da, büyük bir kısmı, “Çocuklarını ihmal ediyor” görüşündedir.

Çocuk sahibi çalışan kadın; evin yükü, çocukların sorumluluğu ve işin stresi ile birlikte bir de çevresiyle mücadele içindedir. Herkese karşı kendini savunmak ve çocuklarını ihmal etmediğini kanıtlamak zorundadır. Çoğu kez en büyük muhalefet ailenin içinden gelir. Erkek, eşinin çalışmasını istemediğinden çocuklarının bakılmadığını öne sürer.

Kendimi herkese karşı savunmak zorunda mıyım?

Ancak son yıllarda uluslararası boyutlarda yapılan kapsamlı araştırmalar çocuk sahibi çalışan kadınların yüzünü güldürdü. Bu önyargıların tümünü yalanlayan araştırma sonuçları, çalışan kadınların “daha iyi bir anne olduklarını” ortaya koydu. Uzmanların nedenleri ise çok açıktı. Mutlu olan kadın, çevresine de mutluluk saçar.

Kadın çalışarak kendini gerçekleştirdiğine inanıyor ve bundan dolayı mutlu oluyorsa, doğrudan ailesine karşı da daha verimli oluyor. Ayrıca uzmanlar neden sadece annelerin bu önyargılara hedef olduğunu merak ediyorlar.

Neden babalar bu önyargılardan ve eleştirilerden nasiplerini almıyorlar?

Yoksa klasik aile modeli hala gündemden düşmedi mi? Klasik aile modeline göre; baba, aile reisi olarak çalışmak zorunda, anne ise evde oturup çocuklarına bakmalı. Klasik aile modeli bir kesim insandan ne kadar talep edilse bile, bunun artık günümüzde gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü ağırlaşan hayat şartları, kadının da çalışmasını ve eve mali katkılarda bulunmasını gerektiriyor.

Herkesin memnun olduğu bir aile ortamı

Çocukla günlük hayat her ailede farklı gerçekleşebilir. Bazıları “aile olma” kavramından akşamları beraber yemek yemeyi anlarlar, bazıları ise hafta sonlarını birlikte geçirmeyi rutin sayarlar. Kendisi için neyin önemli olduğuna aile beraber karar vermeli. Herkesin memnun olduğu bir aile ortamı yaratmak için ortak bir kararda olmak gerekiyor.

Örneğin aile bireylerinin tümü akşamları beraber yemek yemeyi gereksiz buluyorsa, bunu ille de gerçekleştirmek için yoğun bir çaba harcamak gerekmiyor. Anne tam tersi, evde oturmaktan zevk alıyorsa, çalışmasına gerek yok. Evde oturup, çocuğunu yetiştirmek ve arkadaşları ile birlikte bir şeyler yapmak ona zevk verebilir. Ancak son yıllarda yaygınlaşan toplu konutlar insanların evde yalnız kalmalarına yol açıyor. Kimse kimseyi tanımıyor, kişiler evlerinde neredeyse hapis hayatı yaşıyorlar. Bu yaşam şekli hem anne için, hem de çocuk için çok zordur.

Kadın işinde başarılı ise, evinde de aynı başarıyı gösterir

Çocuk sahibi kadın, işine severek gidiyorsa, ailesinde büyük problemler yaşanmaz. Kadın, iş hayatından memnun ve özellikle başarılı ise, bu doğrudan aile hayatına da yansıyor. Çünkü kadın başarılı olduğu ve takdir gördüğü zaman, kendinden memnun ve emin oluyor. Kendine güvenli ve güçlü olmak doğrudan kadının özel hayatını da etkiliyor. Uluslararası alanda yapılan tüm araştırmalar bunu belgelemiş. Ancak iş sürekli olarak strese yol açıyorsa, kadının bunu aile hayatına yansıtmaması olanaksız. Kadın kendini zorlayarak işe gidiyorsa, bu ailesine olumsuz bir şekilde yansır. İşinde başarılı olan kadınlar yine de ailelerine karşı verimli olmadıklarını düşündüklerinden vicdanları rahat olmuyor. Bu ikilemli · duygudan çıkabilmek kadınlar için çok zordur. Her zaman için çocuklarını ihmal ettiklerini düşünürler.

Çalışan annelere küçük öneriler:

Çocuğunuzun size bağımlı bir hayat yaşamasını engelleyin. Çünkü siz artık tüm gün boyunca onun yanında olamayacaksınız. Eğer çocuğunuz size çok alışık ise, böyle bir durumda ciddi anlamda kötü günler geçirecektir. Bir süre sonra akşamları yatağa yatmak istemez, çünkü annesini sadece akşamları görüyordur. Bunu daha baştan engellemek için çocuğunuz ile bağınızı daha işe başlamadan önce gevşetin. Örneğin alışverişe onsuz çıkın. Akşam iş dönüşü ise çocuğunuza tam bir saat ayırın. Bu saat içerisinde onun dışında hiçbir şey ile ilgilenmeyin. Bu saat tamamen çocuğunuza ait olmalı.

Çocuğunuza bakan kişi ile aranızda iyi bir diyalog oluşturun. Çocuğun ona alışması için işe başlamadan önce onunla sık sık bir arada kalmalı. Bakıcı acil bir durumda mutlaka size çabucak ulaşabilmeli. Çoğu kez anne ve bakan kişi arasında tuhaf bir kıskançlık söz konusu olur. Çocuk, ona bakan kişi tarafından sahiplenilir ve bu olay annenin kıskançlık yaşamasına neden olur. Özellikle çocuk ona karşı daha yakın bir ilişki içerisinde ise kıskançlık duygusu artar.

Bununla birlikte bakıcının davranışları da çok önemlidir. Bakıcı işe alınmadan önce bir süre takip altına alınmalıdır. Çocuk çevresindekileri taklit ettiği için bu çok önemlidir. Çocuğun kötü davranışlar edinmesi engellenmelidir. Diğer taraftan ise, çocuk çok çeşitli insanlar tanırsa, çok değişik kişilikler tanıma fırsatı bulur.

Sağlıcakla Kalın.

#Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

Yazar: Annemce

Annemce, kadın ve çocuk sağlığı, hamilelik, bebek sağlığı, tüp bebek konularında bilgili uzman kişilerden oluşmaktadır. Sorularınızı Lütfen Yorum Bölümü veya Soru Cevap Forumundan Bizlere İletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir