Doğa mucizeler ve sırlarla doludur. Bebekler bu doğa gücü sayesinde doğdukları andan itibaren sevilir. Yeni doğmuş bebeğinizin eline ilk defa dokunduğunuzda ve minicik parmaklarının ne kadar güçlü tutabildiğini hissettiğinizde çok karmaşık duygular yaşarsınız. Bu duygu sadece size has değildir. Herkes, ister kadın ister erkek bebeğin dokunuşundan duygulanır. Uzmanlar bu içgüdünün her insanda doğuştan olduğunu tahmin ediyor.
Yeni doğanların dünyaya geldikleri ilk andan itibaren bu içgüdümüze sinyaller gönderdiği bilinmektedir. Bebek böylece hayatta kalmayı garantilemiş olur. Ebeveynler farkında olmadan onun ihtiyaçlarını karşılar. Doğa bebeklere hayatta kalabilmeleri için sevimlilik vermiştir. Sevimlilikleri sayesinde yetişkinleri etkilerler. Bu etkileme bebekle ilk defa göz göze gelindiğinde başlar.
Kocaman anlamlı bakışlar
Bebeğin vücudu doğum sırasında adrenalin ve noradrenalin salgılar. Bu hormonlar bebeğin doğumda kat ettiği zorlu yola katlanabilmesi için salgılandığı gibi doğumdan sonraki ilk dakikalarda uyanık olmasını da sağlarlar. Bebek doğduğunda kocaman ve hayret dolu gözlerle yabancı olduğu dünyaya bakar. Sanki anne ve babasına da minnetle bakıyormuş gibi bir izlenim yaratır. Bu büyülü bakışı herkesi etkiler.
Yaşamlarının ilk haftalarında bebekler bir dakika boyunca karşısındaki kişinin gözlerinin içine derin ve anlamlı bakabilirler. Bebeklere baktığımızda neden yüreğimizin ısındığını çoğu zaman pek anlayamayız. Tüm yenidoğanların gözbebekleri büyüktür. Aydınlıkta bile gözbebekleri küçülmez. Büyük gözbebekleri de yetişkinlerde aşık olma duygusunu uyandırır. İstisnasız tüm bebekler güzeldir.
Bebeklerin kafaları bedenlerine oranla daha büyüktür. Yüzleri hafif basık olmasına karşılık yanakları tombul tombuldur. Gözleri çok belirgindir. Yetişkinlerin gözleri yüzlerinin üst bölümünde iken, bebeklerin gözleri geniş bir alnın altında ve yüzün neredeyse tam ortasındadır. Hiç farkına vardınız mı? Çok hoşumuza giden oyuncak bebeklerin de gözleri ayni gerçek bebeklerinki gibidir. Hayvan yavrularının da gözleri kocaman ve yüzlerinin ortasındadır. İşte bu kocaman gözler bizleri öylesine etkiler.
Kolları ve bacakları bedenine oranla daha kısadır. Onları henüz istediği gibi kullanamaz. Minicik parmakları, tombiş karnı ve yumuşacık pembe cildi biz yetişkinlerde ona dokunma, onu sevme hissini uyandırır.
Minik bebeklerin farklı ve hoş kokuları vardır. Yani bebekler yetişkinlerin tüm duyularına hitap eder. En küçük bebekler bile duygularını ifade edebilir. Onların yüz ifadelerinden kendilerini nasıl hissettiklerini hemen anlarız. Bilinçli olarak yapmasa da hafif bir gülümseyişinde dünyalar bizim olur. Çıkardığı seslerin bile ne anlama geldiğini anlarız.
Küçük bebekler dünyaya geldiklerinde yardıma muhtaçtırlar. Bu yardımı alabilmesi için de doğa ona gereken donanımı vermiştir. Ağlaması anne ve babasının yardımına koşmasını sağlarken, gülümseyişi ve gülüşü onların yanında kalmasını sağlar.
Sağlıcakla Kalın.
