Anne ve babalar yeni doğmuş bebeklerini saatlerce seyrederler. Her hareketini, gözlerini kırpışını bıkmadan izlerler. Bu şekilde içgüdüsel olarak bebeğin neye ihtiyacı olduğunu anlarlar. Bebeklerinin açlıktan mı uykusuzluktan mı ağladıklarını bilirler. Bütün anne – babaların kendi kendilerine “Bebeğimin şu anda aklından neler geçiyor” diye düşündüğü olmuştur. Bu, gelişim psikologlarının üzerinde oldukça sık çalıştıkları bir konudur.
Modern video tekniklerinin icadıyla birlikte bu konuyla ilgili büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle bebeklerinin her hareketlerini kameraya çeken annelerin bu tutumları sayesinde bu karelerin her birinin tek tek incelenmesi ve bebeklerin düşüncelerini anlama olanağı ortaya çıkmıştır. Bu incelemelerin sonunda yeni doğan bebeklerin de çevreleriyle aktif şekilde iletişim kurabildikleri kanıtlanmıştır.
Emzik testi
Çocukların davranışlarını incelemek için uygulanmakta olan diğer bir yöntem de emzik testidir. Bu testte. 3 aylık bebeklere birer emzik verilmiş ve bu bebeklerin anne – babalarını gördüklerinde ya da birileri onlarla konuştuğunda emziklerini daha güçlü emmeye başladıkları anlaşılmıştır.
Hareket testi
Bebeklerin nasıl öğrendiğini, yani beyin ile dışarıdan gelen uyarılar arasındaki etkileşimi çözmek için hareket testi adı verilen bir test kullanılır. Hareket testi, 3 – 4 aylık bebeklerin ayağına, diğer ucu küçük bir araca bağlı olan ince bir iplik bağlanarak uygulanır. Bu testin sonucunda bebekler kıpırdadıkça bu aletin de kendileriyle birlikte hareket ettiğini kavrarlar. Testin sonucunda bebeklerin birkaç gün aradan sonra bile bu aleti nasıl harekete geçirdiklerini hatırlayıp, tekrar denemeye çalıştıkları ortaya çıkmıştır.
3 – 4 aylık bebekler bazı iletişim şeyleri etkileyebileceklerinin farkındadırlar. 6. aydan sonra ise girişimlerinin bir sonucu olduğunu kavrayabilirler. Bu dönemde bebekler bazı girişimlerde bulunurlar. Örneğin bu dönemdeki bebeklerin; “oyuncaklarımı ortalığa saçarsam ne olur?” ya da “kaşığı yere atarsam annem onu yerden kaldırır mı?” gibi düşüncelerle bazı teşebbüslerde bulundukları görülebilir. Bebekler 8. aydan sonra örtünün altına gizlenen oyuncakların kaybolmadıklarını anlarlar.
Aynı şekilde bu dönemde tanıdıkları kişilerle yabancıları birbirlerinden ayırt etmeye de başlarlar. Bu aylarda bebekler yeni bir şeyle karşılaştıklarında annelerine bakarak bir girişimde bulunmak için onların onaylarını beklerler. Bebekler 10 aylık olduklarında iletişim kapasiteleri daha da artar. Bu dönemdeki bir bebek parmaklarıyla bir oyuncak işaret edip karşısındaki kişinin bu oyuncağın ismini söylemesini isteyebilir.
1 yaşına yaklaşan bir bebek, annesi yanından uzaklaştığında arkasından ağlamaya başlar. Çünkü bebekler bu dönemde annelerine son derece bağlıdırlar. Bebekler bu bağlılıklarını, yanlarına dönen annelerini sevinç belirtisi olan gülücüklerle karşılayarak belli ederler.
Bebekler henüz sözlü iletişim kuramazlar. Bu nedenle anne babalar, bebeklerin mimik ve hareketlerinden ne düşündüklerini ve istediklerini anlamaya çalışırlar.
Sağlıcakla Kalın.
