Bebeklerin en başarılı olduğu alan, kuşkusuz emme ve yutkunmadır. Böylelikle hem karınlarını doyurur, hem de duygularını dışa vururlar. Bebeklerin, tat duyusu oldukça gelişmiştir. Daha anne karnındayken parmaklarını emer ve tatlı olan amniyos sıvısından içerler. Bu şekilde, anne karnındaki bebek hem yaşamını sürdürür, hem de dışarıdaki ortama hazırlanır. Bebek, doğar doğmaz, annesi onu göğsüne yaklaştırır ve emzirir. Bebek, annesinin göğsünü bulana kadar çevresini araştırır, bulduğunda ise ona sıkı sıkı yapışır.
Aslında “emme” oldukça karışık bir eylemdir. Emme refleksinin harekete geçmesi için, birçok kas birlikte çalışır. Bebek annesinin memesini emerken, aynı zamanda burnundan nefes alıp yutkunur. Ve bunu oldukça ritmik yapar.
Bebek, Karnı Doysa Bile Emer.
Bebek, dakikada yaklaşık olarak 30 kez dudağı, dili ve damağı ile annesinin göğüs ucunu çeker. Ve daha ilk 5 dakikada, ihtiyacı olan sütün hemen hemen yarısını emer. Karnı doysa bile 15 – 20 dakika kadar emmeye devam eder. Meme emmek, onun sadece açlığını gidermez, ayrıca çok da zevk almasını sağlar. Çoğu anne, bebeğinin bu zevkini ya da parmaklarını emmesini “Sütüm ona yetmiyor” ya da “Bebeğim hastalandı” şeklinde kötüye yorumlar. Ama aslında, daha çok hayatından memnun olan bebeklerin, emme yetisi gelişmiştir. Çünkü emme, bebekler için mutluğun sembolüdür.
Emme, sadece biyolojik bir ihtiyaç değildir. Aynı zamanda bebekte var olan becerileri, ihtiyaçlarını karşılaması için geliştirir. Birkaç ay sonra bebek, karnını doyurmak dışında zevk almak ve rahatlamak için meme emmeye başlar. Bu emme refleksi, en geç birinci yaşın sonlarına doğru kaybolur.
Kısa Ve Hızlı Emmeler, Heyecan Belirtisi
Bilim adamları, bebeklerin emme yoluyla duygularını dışa vurduklarını söylüyor. Örneğin; mutlu ve huzurlu olan bebekler, heyecanlı olduklarında emziklerini daha şiddetli emer. Bebekler, emme hareketleriyle sadece tepki vermez aynı zamanda çevrelerini de bu yolla etki nedenle, anne babalar tıpkı gülümse me, ağlama gibi emmeyi de bir tür iletişim aracı olarak görmeliler. Bebeklerinin emme eylemini uzun süre gözlemlediklerinde, onun hangi durumlarda emziği ya da parmaklarını daha şiddetli emdiğini fark edebilirler. Böylece, emmenin de kendi içinde belli bir düzeni olduğunu anlarlar. Örneğin; kısa ve hızlı emmeler, bebeğinizin heyecanlı olduğunun bir işaretidir. Yavaş ve düzenli emmeler ise “Beni rahat bırakın” anlamına gelebilir.
Bebeğin, bu minik; ama anlamlı işaretlerini gözlemek her şeye değer. Çünkü bunları yorumlayabilen anne babalar, bebeğinin neye ihtiyacı olduğunu daha kolay keşfeder.
Emzirme Dönemindeki Özel İletişim
Emzirme, bebeğin açlık hissini giderdiği gibi, anne ile bebek arasındaki özel iletişimin gelişmesini de sağlar. Bebeğiniz, sizin sıcaklığınızı ve sevginizi hissetmek, sesinizi duymak ve gözlerinizin içine bakmak ister. Tüm bunları gerçekleştirmek için, anne göğsünden daha iyi bir yer düşünebiliyor musunuz?
Bebeğiniz, teninize yakın olarak, sizin yumuşaklığınızı, şefkatinizi tanır; koruma ve güven altında olduğunu öğrenir. Güven, bebeğinizin benliğini kazanması için çok önemli bir adımdır. Yakınınızda olan bebeğiniz, düşüncelerinizi de daha kolay anlayabilir. Bu nedenle, onu emzirirken, siz de keyif almalısınız.
Sağlıcakla Kalın.