Çocuklarını çok uzun süre emziren kadınlar, genellikle çevrelerinden gelen eleştirel yaklaşımlarla karşılaşırlar. Fakat araştırmalar, “uzun süre bebek emzirme” konusunda çok çeşitli görüşler ortaya koyuyor. Acaba hangisi doğru, hangisi yanlış?
İki yaş veya üstünde olan kaç çocuğun hala anne memesi emdiği konusunda kesin bir rakam vermek oldukça zor. Ama özellikle kırsal bölgelerde yaşayan kişiler arasında böyle durumlara rastlamak çok olası. Hatta bu bölgelerde 4 yaşındaki çocukların hala anne memesi emdiğini görmek bile mümkün. Büyük şehirlerde bu durum biraz daha farklı. Çünkü buralarda yaşayan kadınların büyük çoğunluğu ya çalışan kesimi oluşturuyor ya da sürekli çocuğunu emzirmeye vakit bulamıyor.
Görüşler çok çeşitli
Bebeklik devresinden çıkmış çocukların hala anne memesi emmesi çoğu kişi tarafından yadırganan bir durum. Bu konuda eleştiri alan birçok anne, aynı zamanda bazı kesimlerden de destekleyici yorumlar alıyorlar.
2 yaşına gelmiş bir çocuğu emziren kadının, dışardan gelen yorumlara çok fazla kulak vermemesi gerekir. Çünkü meme emmek çocuk için fiziksel beslenmeden çok; ruhsal beslenmedir. Çocuk bu yolla kendini ruhsal yönden besliyor. Bu da çocuğun gelişimi için çok önemli.
Anne ve çocuk arasında yaşanan en yakın dönem, emzirme dönemidir. Çocuğunu uzun süre emziren kadın, çevreden gelen olumsuz eleştirilerden etkilenerek, çocuğuyla yaşadığı bu özel anı bozmamalı. Aslında böyle eleştirileri duymak çok anlamsız. Çünkü emzik, biberon ya da parmak emen çocuklar çevreden hiçbir zaman eleştiri almıyor. O halde neden anne memesi emen çocuklar bu kadar garipsenilmesine takılmamak gerekiyor.
Aslında bu kadınlar kendilerine biraz daha özeleştiri ile yaklaşmalılar. Çünkü, annenin çocuğunu uzun süre emzirmesinin sebebi yine annenin kendisi. Bence çocuğun 2 yaşından sonra hala annesinin memesine bağımlı olması ve sürekli annesine yakın olmak istemesi, daha çok anneyi rahatlatan bir durum.
Anne ve çocuk bağımlılığı
Çocuğun 2 yaş veya üstünde hala anne memesi emmesinin en önemli sebebi, emme refleksini tatmin edememesidir. Uzmanlar, çocukların normalin üstünde anne memesi emmesini şöyle yorumluyor; “Böyle bir durumda iki nedenden söz etmek mümkün. Birincisi, anne çocuğunu bırakmak istemeyebilir. Diğeri ise, çocuk anneyi bırakmak istemiyor olabilir. Annenin çocuğunu bırakmak istememesi, çoğunlukla duygusal nedenlerden kaynaklanır”.
Gebelik, doğum sonrasına göre daha rahat bir dönemdir. Çünkü doğumdan sonra bazı sorumluluklarla birlikte sorunlar da başlar. Bunun yanında, doğumdan sonra annenin bebeğinden uzak kalması da anneyi rahatsız edebilir. Tabii böyle bir tabloda, özellikle aşırı duyarlı, duygusal, çocuğuna bağımlı bir anne söz konusudur.
Uzmanlar; “Bütün bunların yanında, kadınların çocuk büyütmede yalnız kalmaları, eşleri tarafından desteklenmemeleri de anneyi bu şekilde çocuğuna itebilir.” diyor ve devam ediyor, “Böyle kadınlar çoğunlukla çocuğunun varlığından zevk alan kişilerdir. Dolayısıyla çocuğuyla bir bağ, bir iletişim kurarlar. Bu iletişim anne çocuk arasında öncelikle emzirmek gibi ten temasıyla başlar” diyor.
Anneye aşırı bağımlılık, kendine güvenmeyi engeller
Çocuğun uzun süre anne memesi emmesi, öncelikle anneye bağımlılığını sürdürmesinden kaynaklanır. Bu aslında çok hatalı bir durumdur. Çünkü annenin çocuğunu bırakamaması demek, onun bu duruma göz yumması anlamına gelir. Dolayısıyla karşılıklı bir çekim, birbirini bırakamama haline dönüşür. Bir süre sonra anne çocuğun bağımlılığından şikayetçi olmaya başlar. Fakat bu bağımlılığı yaratan da zaten annenin kendisidir.
Çocukluk devresinde uzun süre annesine bağımlı kalıp, ileri yaşlarında kendine güvensiz bir birey haline gelmiş çok sayıda insan vardır. Aslında bu noktada anneleri suçlamak da çok doğru olmaz. Çünkü ülkemizde özellikle çocuk bakımı tümüyle annenin üzerine yüklenir. Ve babalar da bu anlamda çok yetersiz kalırlar. Böyle bir ortamda da çocuk, doğal olarak ileriki yaşlarında kendine güvenli ve bağımsız karar alabilen bir kişilik geliştiremez.
Çocuğu memeden uzaklaştırmak
Uzun süre anne memesi emen çocukları memeden uzaklaştırmak, annenin kendi içindeki kararlı tutumuna bağlıdır. Çünkü çocuğu memeden kesmek için öncelikle kesin bir kararlılık gerekir.
Tabii çocuğu birdenbire memeden uzaklaştırmak da çok anlamlı olmayabilir. Bunun için çocuk kademeli bir şekilde memeden uzaklaştırılabilir. Örneğin, çocuk günde 5 – 6 defa meme emiyorsa, bu sayı yarıya indirilebilir. Emme sıklığı yarıya indirildiğinde, doğal olarak çocuğun emme talebi oluşacaktır.
Böyle bir durumda anne birebir kendi ilgisiyle, çocuğu başka noktalara yönlendirebilir. Çünkü zaten çocuğun meme emme talebi, annesiyle ilişki halinde olma isteğinden kaynaklanır. Yani, annenin varlığından ruhsal bir doyum sağlama söz konusudur. Bu nedenle çocuğu memeden uzaklaştırmaya çalışırken, biraz daha fazla ilgi göstermek, birlikte bir şeyler paylaşmak, çocukla birlikte olmak gerekir.
Bir yaşından itibaren anne sütü şart değil
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, çocuk iki yaşına kadar anne memesi emmeli. Burada iki yaşına kadar denmesinin sebebi, bazı çocuklar sadece anne sütü alıp, diğer yarı kati ya da katı gıdaları, yani demir ve mineral içeren diğer besinleri almayı reddederler. Bu tip çocukların sayıları az da olsa vardır. Bu çocukların tamamen anne sütü emmelerinin tercih edilmesi doğru değildir. Çünkü böyle bir durumda çocukta demir eksikliği ya da diğer minerallerin eksikliği oluşur. Zira anne sütü, çocuğun ihtiyaç duyduğu bu maddeler için yetersizdir.
Anne sütünü tek başına altı ay almış olmak, bebekler açısından gereklidir. Yani, ilk altı ay bebeğe anne sütü ve D vitamini dışında bir şeyin verilmemesi yeterlidir. Çünkü beyin gelişimi, zeka gelişimi, hastalıklardan korunma, diğer elemanların hepsinin yerine konmuş olması ilk altı ay için çok önemlidir.
Fakat altı aydan sonra bebeğe anne sütü dışında da bazı mineral ve demir içeren gıdaların verilmesi gerekir. Bir yaşına gelmiş bir çocuğun anne sütü alması çok gerekli bir şey değildir. Çünkü bu yaşta bir çocuğa, süt ihtiyacını inek sütü de sağlayabilir. Bütün bunlardan daha önemlisi, bir yaşına gelmiş bir çocuğun artık karışık beslenmeye başlaması gerekir. Eğer bu yaştan itibaren çocuğa hala sadece anne sütü verilirse, bu sağlıklı bir tablo oluşturmaz.
Sağlıcakla Kalın.
One Comment
Leave a Reply