Evet baba adayları, size sesleniyoruz! Eşinizin hamilelik döneminde siz de kendinizi hamile gibi mi hissediyorsunuz? Mide bulantısı ve baş dönmesi mi çekiyorsunuz? Endişelenmeyin, yalnız değilsiniz.
Tebrik ederim sevgilim, baba oluyorsun” Bu haberi duymak, erkekleri öncelikle ikileme düşürüyor. Bir taraftan baba olacakları için gururlanıyor, diğer taraftan da kazanacakları bu unvandan korkuyorlar. Ne de olsa, gelecekte neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar. Nasıl bilebilirler ki? Henüz hamile kalmayı başarabilen bir erkek yok! Yoksa var mı?
Günümüzde babalar, sadece spermin yumurtayı döllemesini sağlayarak hamileliğe katkıda bulunmuyorlar. Onlar, eşleriyle birlikte hamile eğitim merkezlerine giderek bilgilerini artırıyor, doğum öncesi ve doğum sonrası ne yapmaları gerektiğini, eşlerini nasıl destekleyebileceklerini öğreniyorlar. Ayrıca anne adayının endişelerini, korkularını ve hatta bazı fiziksel belirtilerini de yaşıyorlar…
Babalar da sabah bulantısından şikayetçi
Bazı babalar, “Hamile olan ben değilim elbette, ancak sabahları eşimle birlikte ben de hastalanıyorum” açıklamasında bulunuyorlar. Yapılan araştırmalar, baba adaylarının da eşlerinin hamileliği süresince yüzde 11 ile 65 oranında hamilelik sendromu sergilediğini gösteriyor. Bulantı, kusma, aşırı yeme, kabızlık, baş dönmesi gibi belirtiler, özellikle hamileliğin ilk 3 ayında ve doğum sırasında erkeklerde de ortaya çıkabiliyor.
Babaların hamilelik süresince kendini neden rahatsız hissettiği tam olarak açıklanamıyor. Ancak bu durumla ilgili bazı varsayımlar ortaya atılıyor. Eşini hamile bıraktığı ve acı çektiği için yaşanan suçluluk duygusu, kıskançlık, dikkat çekme, değişken ve cinsel açıdan sınırlanmış bir eşle birlikte olma, babanın kendini rahatsız hissetmesine neden olabiliyor.
“Eşim için çok endişeliyim!” Kadınların hamilelik döneminde her zamankinden daha hassas olduğu bilinen bir gerçek. Eşini seven bir erkek olarak onu olası her türlü zararlardan koruma isteğiniz de bu nedenle çok doğal. Ancak, endişeye kapılmanız gerekmiyor. Çünkü sağlıklı bir gebelik, eşinizin hayatını tehlikeye atmaz. Ama yine de, rahat bir gebelik dönemi geçirmesini sağlamak için eşinize yardımda bulanabilirsiniz. Örneğin beslenmesine dikkat edebilir, ev temizliğinde yardımcı olabilirsiniz. Eşinize hiç kimsenin veremeyeceği duygusal desteği sağlayabilirsiniz.
“Bebeğim için korkuyorum” Tıpkı anne adayları gibi baba adayları da, anne karnında gelişen bebeğinin sağlığı için endişeye kapılabiliyor. Bunun en sevindirici yanı ise; genellikle bu endişelerin yersiz olması. Kendinizi ve eşinizi rahatlatabilmeniz için birkaç noktaya dikkat etmeniz yeterli:
- Eşinizin, doktor muayenesine düzenli olarak gittiğinden emin olun.
- Beslenme programına uyup uymadığını kontrol edin.
- Alkol, ilaç ve sigara içip içmediğini denetleyin. Hatta siz de eşinizin yanında sigara içmemeye özen gösterin.
- Eşinizin yaşamındaki duygusal ve fiziksel baskıyı azaltın.
- Hamilelik döneminde tehlike sinyali olabilecek belirtileri doğum uzmanından öğrenin ve eşinizi dikkatlice gözlemleyin.
- Korkularınızı ve endişelerinizi eşinizle paylaşın ve onun da korkularını sizinle paylaşmasına fırsat tanıyın.
Hayatım tamamen değişecek
İlk kez baba olan erkekler, hayatın kendi kontrollerinden çıkacağından korkuyorlar. Bebek bekleyen anneler gibi, babalar da aileye yeni katılacak olan bu minik bireyin, yaşamlarını nasıl etkileyeceği konusunda endişe duyuyorlar. İşte başlıca korkuları:
- “Ailemin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek miyim?” Günümüzde, çocuk yetiştirmek için gerekli masrafların artmış olması, birçok babanın bu soruyla ilgilenmesine ve uykularının kaçmasına neden oluyor.
- “İyi bir baba olabilecek miyim?” Çocuğunuz olmadan nasıl bir baba olabileceğinize önceden karar veremezsiniz. Baba olmak, zamanla öğrenilir. Tıpkı annelerde de olduğu gibi. Ama eşiniz sizin çok iyi bir baba olacağınızdan emin. Yoksa baba olarak sizi seçer miydi?
Çok yalnızım
Genellikle baba adayı, hamilelik süresince kendini çok yalnız hissediyor. Sürekli hamileliği ile ilgilenen anne adayı, bazen eşinin de ilgiye ihtiyacı olduğunu unutabiliyor. Ancak bunu engellemek sizin elinizde…
- Eşinizle birlikte doğum uzmanına gidin Eşiniz doğum uzmanına kontrole gittiğinde, siz de ona eşlik edin. Eğer iş yerinizden izin alamıyorsanız, sadece önemli muayenelere birlikte gidin.
- Siz de hamile gibi davranın Burada size “Hamile kıyafetleri giyip ortalıkta dolaşın” demiyoruz. Karnınıza yastık koymanız da gerekmiyor. Ancak eşinizle birlikte hamile eğitim merkezlerine gidebilir, abur cubur yemeye ve sigara içmeye son verebilirsiniz.
- Bebeğinizle iletişim kurun Eşiniz, hamileliği süresince karnındaki bebek ile oldukça yakın bir iletişim içinde. Ancak siz de bu ikili gruba rahatlıkla katılabilirsiniz. Örneğin eşinizin karnına daha sık dokunun, anne karnındaki bebeğinizle sıkça konuşun, ona şarkı söyleyin ya da hikaye okuyun. Bebeğiniz, sesinizi duyduğundan, doğumdan sonra da sizi kolayca tanıyacaktır.
- Duygularınızı eşinizle paylaşın Eşiniz sizin ne hissettiğinizin ya da ona ve bebeğinize daha yakın olmak istediğinizin farkında olmayabilir. Bu nedenle kendinizi dışlanmış hissettiğinizi ona açıkça anlatın. İnanın eşiniz ve bebeğiniz, aralarına katılmanızdan çok mutlu olacaklar.
Sağlıcakla Kalın.