in

Anne ve Babalarına Bağımlı Çocuklar

İçindekiler

Gönderi paylaş:

Genellikle geç evlenmiş dolayısıyla geç çocuk sahibi olmuş ya da erken evlenmiş ve yaşamındaki beklentilerini çok fazla gerçekleştirememiş, isteklerini çok fazla belirlememiş annelerin çocuklarında bağımlılık görülür. Bu anneler evliliğe adapte olma ya çalışırken bir de çocuk sahibi olunca kendilerini baskı altında hissederler. Sıkılıp, bunalır ve endişelenirler. Bu suçluluk duygusunu bastırmak için de çocuğa karşı aşırı ilgi gösterirler. Geç evlenip geç yaşlarda çocuk sahibi olan kadınlarda da hep bir endişe söz konusudur. “Aman başına bir şey gelmesin”, “orası burası incinir” diye sürekli çocuklarının üstüne düşerler.

Genellikle bu tür annelerin kişilik özelliklerine bakıldığı zaman, duygusal açıdan çok yalnız, kendine güvensiz oldukları görülür. Anne duygusal olarak güvensiz olduğundan bütün her şeyini çocuğuna adar. Ve böylece çocuğunun çok fazla üstüne düşerek farkında olmadan onun gelişmesini engellemiş olur. Konunun uzmanları bu davranış biçimini “aşın koruyucu tutum” olarak adlandırırlar. Aşırı koruyuculuk yemek yemeden, giyinmeye, öz bakım becerilerine (önünü ilikleme, tuvalet temizliği, banyo) kadar geniş bir alanı kapsar. Anneye bağımlı çocuk kendini ifade edemez.

Ebeveynlerin birkaç tane tutum biçimi vardır. Bunlar otoriter, serbest, kararsız, ilgisiz, demokrat ve aşın koruyucu tutumlardır. Bu koruyucu tutuma maruz kalan çocuklarda mutlaka anneye bağımlılık görülür. Çünkü anne, çocuk ilk doğduğu andan itibaren üzerine çok fazla düşer. Bebeğini sürekli kucağına alır, yemek verir, emzirir, su verir, yeterli beslenmediğini düşünür. Çocuk kusunca da ona tekrar yemek yedirir. Çocuk ağlamaya fırsat bulamaz, çünkü ağlayınca annesi hemen müdahale eder. Anneye bağımlı çocuklar, kendilerini pek fazla ifade edemeyen çocuklardır. Çünkü anne, çocuk daha ağzını açtığı anda tüm isteklerini fazlasıyla yerine getirir.

Anneler çocuklarının kendilerine bağımlı olduğunun farkındadırlar ve bundan hoşlanırlar. Çünkü çocuğa aşın sevgi gösterip, korurlar. Bunun karşılığını da aldıkları için çok hoşnutturlar. Böyle bir durumda çocuk da annesine çok bağımlı olur. Çocukta güven duygusu gelişmediğinden anne daha fazla koruyup kollar. Anne ile çocuk arasında çok sıkı bir bağ kurulur, yani bir kısır döngü oluşur.

Çocuklarda Duygusal Ve Sosyal Açıdan Gelişmeler

Bu tür çocukların özelliklerine bakıldığında özgüven eksikliği görülür. Kendilerini İfade edemezler, bağımsız ve yaratıcı değillerdir. Kararsız ve çekingendirler. Paylaşmayı bilmez. Dolayısıyla arkadaşlık kuramazlar. Çocuklar anneleri tarafından aşırı şekilde korunduklarında, duygusal ve sosyal açıdan olgunluğa erişemezler. Yaşıtlarına göre sosyal ve duygusal açıdan geri kalırlar. Konuşmaları yaşıtlarına göre daha geridir, çünkü anne sürekli müdahale ettiği için konuşmasına fırsat vermez. Bunun dışında motor gelişimlerinde de gerileme görülür. Motor gelişmesindeki gerilik çocuğun sürekli annesi tarafından beslenip giydirilmesinden, kucakta taşınmasından, elinden tutulmasından, düşüp incinir diye koşturulmamasından, tek başına merdiven çıkıp İndirilmemesinden kaynaklanır.

Normalde iki yaşındaki bir çocuk kaşık tutabilir. Fakat annesi tarafından giydirilen ve beslenen çocuğun İnce ve kaba motor gelişimi geridir. Dolayısıyla bu tip çocuklar tek başına yemek yiyemezler. Kaba motor (koşmak, zıplamak gibi) hareketleri sakarlık derecesindedir. Beden eğitimi derslerinde ise kötüdürler. Çünkü hoplamasını, zıplamasını bilmezler.

Özellikle anneye bağımlı çocuklarda ilkokula başlayınca okul fobisi (korkusu) görülür. Aşırı anne bağımlısı olan çocuklar ilkokula da. Anaokuluna da çok zor başlayıp zor adapte olurlar. Dolayısıyla akademik hayatta, arkadaşlık ve hatta evlilik ilişkilerinde bile başarılı olamayabilirler. Anne bağımlısı olan çocukların kendi çocuklan da anne bağımlısı olur. Çünkü kendisi de böyle bir yöntemle büyüdüğünden çocuğunu da aynı yöntemle büyütürler.

Anne Bu Durumda Ne Yapmalıdır.

Anne çocuğunun kendisine çok fazla bağımlı olmasını istemiyorsa, çocuğu mutlaka yaşam deneyimlerine alıştırmalıdır. Yani çocuk 1,5 – 2 yaşına geldiğinde kendi kendine yemek yemeli, giyinmeli, koşmalı, atlamalı, tuvalet temizliğini yapmalıdır. Evle ve kendisiyle ilgili kararlara katılmalı ve fikri alınmalıdır. Arkadaş edineceği ortamları oluşturmalıdır. Ayrıca mutlaka bir okul öncesi kuruma gönderilmelidir. Böylece sosyal ilişkileri öğrenmeye başlayabilir. Anne çocuğuna altında ezilmeyeceği sorumluluklar vermeli ve onu onore etmelidir. Böylece çocuğun özgüveni gelişir, yaratıcı ve bağımsız davranabilir. Dolayısıyla da annesine karşı aşırı bağımlılık oluşturmaz.

Geleneksel Yetiştirme Yönteminin Sonuçları

Geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerimiz bağımlılığı artırıcı, girişkenliği kısıtlayıcı nitelik taşıyor. Ne yazık ki Türk anne babalar hala bu aşın kolaycı tutumlarını sürdürüyorlar. Çocuklarını kendilerinin bir kopyası olarak görüyorlar. Oysa çocuk anne ve babasının bir uzantısı olsa da,  kendi kişiliği olan ayrı bir varlıktır. Bu nedenle onu kendi kanatlarıyla uçabilecek girişken ve bağımsız bir insan olarak yetiştirmek amaç olmalıdır. Fakat bu amaç gözden kaçmakta ve çocuklar anne babalarının sevgilerine tutsak olarak büyümektedirler. Dolayısıyla erişkin çağa gelince kendi başına iş tutamayan, sorumluluklarını taşımayan, kendi eşini bile seçemeyen kuşaklar yetişir. Bu nedenle eğitimde, yeterli sevgi ile bağımsızlığı dengeleyebilmeliyiz

Bağımlı Çocuk Nasıl Davranır?

Bağımlı çocuk dışarıda çekingen ve sıkılgan, evde ise genellikle hırçın ve yaramazdır. İsteklerinin bekletilmeden yapılmasına alışmıştır. Dediği olmazsa tutturur, tepinir ve huysuzlaşır. Çoğunlukla her istediğini elde eder. Anne babasının dikkat ve ilgisini her an kendi üstünde tutmaya çabalar. Anne babasının yatağında yatar ya da gece olunca uyanıp onların yatağına girer.

Kısacası böyle bir çocuğun ruhsal olgunlaşması yaşından geri kalır. Bağımlı çocuk evde veya okulda yaşından daha çocuksu davranır. Girişken değildir ve kendine güveni yoktur. Kolay işlerde bile kendi başına davranmaktan, sorumluluk almaktan korkar. Yanında onu kollayacak birinin olmasını ister. Sürekli sevilip okşanmaktan hoşlanır. Usluluğun ve ürkekliği nedeniyle hep kullanır. Çevrenin bu tutumu onu daha çekingen yapar. Bağımlı çocuk zamanla bu zayıflığını bir savunma aracı olarak kullanmayı öğrenir. Çocukta aşırı ve yaşına uygun olmayan bağımlılık, birçok ruhsal soruna yol açabilir. Korkular, kekemelik, uyku bozukluğu ve başka birçok duygusal bozukluklar özellikle bağımlı çocuklarda kolay gelişir. Ruhsal sorunlar çıkmasa da, bağımlı kişilik çocuğun yaşamdaki başarısını ve uyumunu engelleyici bir etken olur.

Sağlıcakla kalın.

#Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

Yazar: Annemce

Annemce, kadın ve çocuk sağlığı, hamilelik, bebek sağlığı, tüp bebek konularında bilgili uzman kişilerden oluşmaktadır. Sorularınızı Lütfen Yorum Bölümü veya Soru Cevap Forumundan Bizlere İletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir