Anne sütüne en fazla, vaktinden erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin gereksinimi vardır. Emzirme, anne ve bebek arasında kuvvetli bir bağ oluşturur. Bebek artık anne karnında bulunmamasına rağmen besinini bizzat anneden temin eder. Emzirme sadece açlığı gidermez. Bebek emerken yakınlık, sıcaklık, ilgi ve sevgi de alır.
Bazı durumlarda annenin bebeğini emzirmesi hiç kolay değildir. Bazı bebekler doğumdan sonra anne memesinden süt emebilecek kadar sağlıklı olmayabilir. Zor doğum yapan ya da doğum sonrası çeşitli sağlık sorunları nedeniyle bazı anneler hemen süt veremez. Prematürelik, doğum esnasında oksijensiz kalma, doğumsal kalp kusuru gibi bebeğin yoğun bakıma gereksinimi olduğu durumlarda, anne ve bebek bir süre için ayrı kalmak zorundadır. Bazı bebekler sezaryenle doğar; sezaryenle doğum yapan anne kendini daha yorgun hisseder. Dikiş yerlerinin de iyileşmesi zaman alır. Bebek vaktinden haftalar önce doğsa bile anne sütü gelir. Aynı şekilde sezaryenli doğumlarda da sütün gelmesini sağlayan hormonsal program normal doğumlardaki gibi işler.
Doğumla birlikte plasenta ayrılır. Plasentada üretilen hormonların birdenbire azalması süt salgılanmasını başlatır. Süt vermek sadece bedensel bir süreç değildir. Hormonlardan başka süt salgılanmasını sağlayan birçok uyaran vardır. Örneğin, doğumdan sonra bebeğinden belli bir süre için ayrı kalan annede süt yapımı azalır. Böyle bir durumda anne emzirmekten vaz geçmemelidir. Bebeğini tekrar emzirmeye başlayabilene kadar göğüslerini 2 saatte bir gibi düzenli aralarla boşaltmalıdır. Bu amaçla doğum kliniğindeki elektrikli süt pompaları kullanılabilir. Çoğu anne bu duruma üzülür. Bebeklerinin sıcaklığı yerine bir pompanın sütlerini emmesi gözyaşı dökmelerine neden olur.
Anne sütü hayati önem taşır
Anne sütü özellikle erken doğmuş bebekler için hayati önem taşır. Hiçbir hazır mamada, anne sütünde bulunan, bazı değerli besin maddeleri yoktur. Prematürelerin anne sütlerinde daha yüksek oranda protein ve yağ vardır. En muhteşemi ise anne sütündeki yağ, protein, mineral ve eser elementlerin oranları erken doğan bebeğin gebeliğin kaçıncı ayında doğduğuna göre ayarlanmasıdır. Bu bebeklerin henüz yeterince gelişmemiş sindirim sistemi anne sütünü, hazır mamalara oranla daha kolay hazmeder. Anne sütü erken doğan bebeğin öğütebileceği miktarda ve nitelikte yağ içerir. Ayrıca böbreklerini de daha az yorar. Anne sütüyle beslenen erken doğanlarda bağırsak düğümlenmesi, kabızlık, ishal v. b. bağırsak sorunlarına daha az rastlanır.
Anne sütünün protein içeriği bebeğin büyüme ve gelişimini hızlandıracak miktardadır. Çoğu prematüre bebeğe ilk dört ay yalnız anne sütü verilmesi yeterlidir. Bebeğin büyümesiyle anne sütü içeriği de değişir. Erken doğan bebeğin kilosu zamanında doğan bebeğin kilosuna ulaşınca anne sütünün bileşimi de vaktinde doğum yapan annenin sütüne benzer. Anne sütünde bebeği enfeksiyonlardan koruyan çeşitli antikorlar bulunur. Bu sütle beslenen bebeklerin bağışıklık sistemi diğer bebeklere oranla daha güçlüdür.
Doğum sonrası ilk günlerde bebeklerini emziremedikleri için sütlerini pompayla boşaltan anneler ilk emzirmeye başladıklarında zorlanırlar. Bebeklerini doğar doğmaz emzirmeye başlayan annelerde süt yapımı daha hızlı artar. Bu artışta süt üretme refleksinin katkısı büyüktür. Süt üretme refleksi bebek ağlamaya başladığında, en çok da bebek meme ucunu ağzına aldığında oluşur. Anne bebeğinin fotoğrafına bakarken ya da hayalinden bebeğinin görüntüsünü düşünürken bile bu refleks uyarılabilir. Bu nedenle annenin doğumdan hemen sonra bebeğini görmesi çok önemlidir. Babaların bebekten sıkça bahsetmeleri de annedeki süt yapımını uyarır. Çünkü babalar bebeği, doğum esnasında ve hemen sonrasında, narkozlu ya da yorgun olan anneye oranla daha çok görebilmişlerdir.
Anne sütü bebeği enfeksiyonlardan korur
Sağlık sorunlarıyla doğan bebeklere mümkün olduğu kadar erken anne sütü verilmesi yararlıdır. Çoğu doğum kliniğinde bu amaçla çeşitli süt pompaları bulunur. Pompa yardımıyla anneler doğum sonrası ilk günlerde süt boşaltabilirler. Bazı kliniklerde bu uygulama hemen ilk günlerde sağlanamamaktadır. Gerekçeleri anneyi dinlendirmek, rahatsız etmemek gibi görünse bile asıl neden personel sayısının yetersiz olması ve süt pompalama işleminin personele zahmetli gelmesidir. Oysa ilk gelen süt çok az miktarda olsa bile özellikle vaktinden erken doğan bebek için çok değerlidir.
Sarımsı ve koyu kıvamlı olan ilk süt, bebeğin steril ve hassas olan mide bağırsak mukozasını enfeksiyonlardan, toksinlerden koruyan bir tabaka oluşturur. Doğumdan sonraki ilk günlerde üretilen ağız sütü (kolostrum), bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirme ve enfeksiyonlardan koruma açısından en etkin besindir. İlk sütte bebeği enfeksiyonlardan koruyan çok sayıda immunglobulin bulunur.
Prematüre bebekler en iyi anne sütüyle beslendiklerinden, anne sütü mümkün olduğu kadar erken verilmeye çalışılır. Bebek emebilecek ve yutabilecek büyüklükte değilse, başlangıçta anne sütü pompayla sağılarak mide sondası ya da biberonla verilir. Bebek hastanede yatıyorsa, günlük anne sütü götürülebilir. Böyle bir durumda bebeğin normalde emzirilmesi gerektiği saatlerde anne sütü sağılarak biriktirmelidir. Pompa ya da elle sağma emzirme kadar süt yapımını uyarmasa da, en azından devam etmesini sağlar.
Elle sağma en çok uygulanan yöntemdir
Pompa gerektirmez. Bu işlemden önce ellerin yıkanması gereklidir. Çoğu anne kendisine en uygun elle boşaltma yöntemini zaman içinde keşfeder. Süt boşaltması için kiralanan ya da satılan çeşitli pompalar kullanıma sunulmuştur. Elle sağmaya oranla pompa ile daha kısa zamanda daha fazla süt boşaltılabilir. Elle çalışan pompaların kullanımı basit ve ekonomiktir. Elektrikli pompa ile sağma, emzirmeden sonra en etkin ikinci süt boşaltma yöntemidir. Bu tür pompalar annelerin gereksinimine göre haftalık ya da aylık bazı firmalar tarafından kiraya verilmektedir. Pille çalışan pompalar da vardır, ancak elektriklilere oranla daha az etkindirler. Anne sütü buzdolabında ya da derin dondurucuda saklanabilir. Biriktirilen anne sütü hastanede yatan bebeğe her gün götürülebilir. Bebeğin ilk defa gerçek anlamda emzirilmesi zaman alır.
Sağlıcakla Kalın.