in

Anne Babaların Korkulu Rüyası; Çocukların Havale Geçirmesi

İçindekiler

Gönderi paylaş:

Havale, aileleri çok korkutan ve yanlış olarak ateşle karıştırılan bir kavramdır. Ateşle karıştırılmasının sebebi, çocukluk çağındaki havalelerin büyük kısmının ateşli havale denilen bir rahatsızlık olmasıdır. Ama bunun dışında havaleler, sara ve başka birtakım hastalıklarda da görülür. Burada özellikle sara havaleleri ile ateşli havalelerin birbirinden ayrılması önemlidir, çünkü sarada düzenli tedavi gerekirken, ateşli havalelerde gerekmez.

Ateşli veya sara havalelerinin kaynağı beyindir. Beyinde yanlış elektrik sinyallerinin ani yayılması sonucu şuurun ve vücudun çeşitli etkilenmeler ile tutulması havaleyi ortaya çıkarır. Havale sırasında bayılma, kendinden geçme, vücutta uzun veya art arda gelen kasılmalar, çenede kitlenme, ağızdan köpük gelme, morarma, gözlerin bir noktaya dönük kalması gibi olaylar görülebilir. Havalelerin büyük bir kısmı birkaç dakika içinde kendiliğinden durur ve tüm korkutuculuğuna rağm men çocuğun zarar görmesi söz konusu değildir. Havale, nöbet ve konvulsiyon gibi kelimeler genelde eş anlamlı olarak kullanılır.

Ateşli havale

Ateşli havale denilen rahatsızlık, sadece erken çocukluk çağında görülen (6 ay – 6 yıl arası) bünyesel veya ailesel bir olaydır. Çocukların yüzde beşinde görülebilir. Ani olarak ateşin 38 – 38,5 derece üzerine yükselmesi ile bayılma ve kasılmalar ortaya çıkar. Bunlar. her ateşle beraber görülmez ama 6 yaşına kadar tekrarlayabilir. Bu rahatsızlık daha sonra kendiliğinden kaybolur ve ileride çocuğun gelişimini, okul hayatını etkileyecek sorunlar bırakmaz. Ateşli havalelerin sebebi tam olarak bilinmemekle beraber ani ateşe karşı beynin verdiği yanlış bir tepki, genetik bir özellik olarak kabul edilir. Dolayısıyla ailede başka fertlerde de görülebilir.

Ateşli havale geçiren çocuk için ne yapılmalı

İlk kez ateşli havale geçiren çocuğun derhal doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Çünkü ateş ve havale menenjit gibi çok tehlikeli hastalıkların ilk belirtisi de olabilir. Eğer böyle tehlikeli bir hastalık söz konusu değilse çocuk havaleden sonraki birkaç saat içinde hemen eski normal haline döner. Halbuki menenjit gibi hastalıklarda ateş düşmüş bile olsa böyle çabuk düzelme görülmez.

Tekrarlarsa

İlk doktor değerlendirmesinden sonra ateşli havale olduğu belirlenen çocukta tekrarlamalara karşı neler yapılabilir? Öncelikle aileler ateş düşürücü fitil ve şurupları ateşlenme olduğunda kullanmalıdır; ateş buna rağmen düşmezse, suya batırılmış bezleri çocuğun vücudu üzerine koyarak ateş kontrol altında tutulmalıdır. Bazen bu müdahalelere rağmen veya ateşin çok aniden yükselmesinden ötürü hiç müdahale edilmeden havale gelişebilir.

Burada soğukkanlı kalabilmek önemlidir. İlk yapılacak, çocuğun yan yatırılıp boğazında birikebilecek salya ve köpüklerin ciğerlerine kaçmasını engellemektir. Bu sırada çocuk soyulup suyla serinletilmeli ve ateş düşürücü fitil kullanılmalıdır. Zorla ağzını açmaya çalışmanın, kollarını tutmanın bir faydası yoktur. Havale birkaç dakikadan uzun sürerse, çocuğun bir acil tıp merkezine ulaştırılması gerekir. Nadir de olsa kimi ateşli havaleler yarım saati aşkın sürelerde devam edebilir.

Bunlar mutlaka bir hastanede görülmelidir. Bu temel müdahalelerin dışında havale durdurucu fitiller vardır ve bunlar doktorun uygun gördüğü şekilde ya havale sırasında ya da havalelerden önceki yüksek ateş sırasında kullanılabilir. Yalnız bu ilaçlar kullanılırken yan etkileri olan dengesizlik, uyku hali gibi sorunların bilinmesi gerekir. Düzenli olarak bir havale ilacı alınması, ateşli havalelerde hemen hiç gerekmez.

Sara havaleleri

Sara hastalığına bağlı havaleler de çocukluk çağında görülebilir. Epilepsi ve sara eşanlamlı kelimelerdir. Tekrarlayan havaleleri olan ve bunların ateşli havale olmadığı düşünülen çocuklarda sara hastalığı tanısı konulur. Sara, halk arasında çok korkutucu olarak görülmekle beraber, özellikle çocuklarda düzenli tedaviye oldukça iyi yanıt veren ve tamamen iyileşebilen bir hastalıktır. Sara havaleleri ateşle beraber ortaya çıkabilir ve o zaman ateşli havale denilen rahatsızlıkla karışabilir. Bu ayrımı doktorların yapması gerekir.

Havale tekrarlamasının sebepleri nelerdir?

Önemli bir grup çocukta sara hastalığının genetik olduğu kabul edilir. Hastalığın genetik olup olmadığı ise ailenin anlattıkları ve EEG testi ile tespit edilir. Ama her sara hastası menenjit, beyin tümörleri, kaza veya darbe sonrası zedelenmeler, kanamalar açısından da değerlendirilmelidir.

Eeg testi nedir?

EEG testi elektroensefalogram teriminin kısaltmasıdır. Kalp için yapılan EKG testine çok benzer bir şekilde beyindeki elektrik dalgalarının kaydı için kullanılır. Hastaya elektrik vermek, şok uygulamak gibi zararlı etkileri yoktur. Sara hastalarında, EEG sırasında saptanan bazı elektrik dalgaları tanıda yardımcı olur.

Ateşli havale rahatsızlığı olan çocuklarda EEG testinde bu dalgalardan görülmez. EEG testi tercihen hem uyanık halde hem de uykuda yapılmalıdır. Yalnız ufak çocuklarda bazen sadece uyku kaydı mümkün olur. EEG testi her sara hastasında bahsedilen dalgaları yakalayamayabilir. Test yüzde 70 – 80 oranında sara hastalığı tanısında yardımcı olur. Tanıda esas olan hastanın hikayesi ve ailenin gözlemleyip anlattıklarıdır.

Sara havalesi geçiren çocuğa neler yapılmalıdır?

Temel ilke hastanın solunum sisteminin korunmasıdır. Bu da hasta yan çevrilerek boğazda salya veya kusmuk birikmesi engellenerek yapılır. Hastanın ağzını açmaya çalışmak, dilini çekmek için uğraşmak, soğan koklatmak gereksiz ve hatta zarar verebilecek işlemlerdir. Havale sırasında hasta dilini ısırıp kanatabilir, ama dil yutma, tamamen koparma gibi inanışlar yanlıştır. Havale birkaç dakikadan uzun sürerse, hastayı bir acil tip merkezine götürmek gerekir.

Sara havaleleri olan çocuklar düzenli ilaç kullanmalıdır. Bunun unutulup unutulmadığı gözden geçirilmelidir. Ateşli havalelerde olduğu gibi vücudu soğutmanın, ateş düşürücü fitillerin bir rolü yoktur. Havale durdurucu fitiller ise doktorun belirtmiş olduğu şekilde kullanılabilir.

Havalenin bittiği nasıl anlaşılır?

Havale, genellikle çocukta bazı ritmik hareketlerin ve kasılmaların olduğu zaman dilimidir. Havaleden hemen sonra çocuklar derin bir uykuya dalabilir ve sanki çok yorucu bir iş yapmış gibi derin derin hırıltılı soluk alıp verirler. Bu aşamada havale aslında tamamlanmıştır ama hasta derin uykuda olduğundan kendine gelemez. Bazen havalelerin tam ne zaman bittiğini değerlendirmek zordur. Böyle durumlarda yine hastanelere başvurmak gerekir.

Beyine zarar verir mi?

Tüm korkutucu görüntüsüne rağmen kısa süren bir havale sırasında beyin zarar görmesi beklenemez. Kısa süre olarak 10 – 20 dakikaya kadar olan süreler kabul edilir. Bu sırada çocukta morarma olsa bile bu vücudun tamamen oksijensiz kaldığı anlamına gelmez. Daha uzun süren havalelerde ise, yani kasılmaların 30 – 45 dakikadan uzun sürdüğü durumlarda ise muhtemelen solunum kaslarının bu kadar uzun süre etkili çalışmamasına bağlı olarak beyin oksijensiz kalabilir. Havaleye yol açan elektrik dalgalarının beyinde kalıcı hasar yaptığı tıpta yaygın olarak kabul edilen bir görüş değildir. Bunun ispati, günde defalarca havale geçirdiği halde tamamen normal halde okula giden çocukların olmasıdır.

Bu zarar görme tehlikesi havalelerin tipine de bağlıdır. Tabii, havale sırasında düşüp kendini yaralama çok daha önemli bir tehlikedir. Dolayısıyla sara hastalarının düzenli ilaç tedavisi altında olması gerekir. Burada tedavi süreleri 2 – 3 sene arasındadır. Bazı havale tiplerinde ise çok daha uzun süreler ilaç kullanmak gerekir. Sonuç olarak çocuklarda görülebilecek havaleler ister ateşe ister sara hastalığına bağlı olsunlar, ailenin uygun bilgilendirilmesi ve gerekiyorsa düzenli bir tedavi ile tamamen zararsız hale getirilebilirler.

Sağlıcakla Kalın.

#Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

Yazar: Annemce

Annemce, kadın ve çocuk sağlığı, hamilelik, bebek sağlığı, tüp bebek konularında bilgili uzman kişilerden oluşmaktadır. Sorularınızı Lütfen Yorum Bölümü veya Soru Cevap Forumundan Bizlere İletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir